KUTLAMA
Tarih: 1.05.2022 | Okunma Sayısı: 406

1 MAYIS EMEK ve DAYANIŞMA GÜNÜ

BASIN AÇIKLAMASI

 

Bilindiği üzere ilk defa 1856 yılında Avustralya’da taş ve inşaat işçileri, günde sekiz saatlik iş günü için parlamento binasına kadar yürümüşler, 1886’da ise Amerika’da işçiler günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma talebiyle iş bırakmışlardır. Her yıl 1 Mayıs’ta yapılan bu gösteriler sayesinde 8 saatlik iş günü birçok ülkede resmen kabul edilmiştir. Böylece 1 Mayıs işçilerin birlik ve dayanışmasını yansıtan bir bayram niteliğini kazanarak dünya üzerindeki pek çok ülkede, resmî tatil olarak kabul edilmiştir. Ülkemizde ise ilk defa 1923’te resmi olarak kutlanmış, 2008 yılında “Emek ve Dayanışma Günü” olarak kabul edilen 1 Mayıs günü, 2009 yılında resmi tatil olarak kabul edilmiştir. 

Avukatlık mesleğinin tarihsel sürecine bakılarak geldiğimiz nokta değerlendirilecek olduğunda; avukatlık mesleği yüzyıllardır kamu hizmetin yerine getirmesi sebebiyle mesleki imtiyazı olan saygın bir meslek olarak görülmekle birlikte yargının üç sacayağından savunmayı temsil eden avukatlar, sosyoekonomik konumu itibariyle profesyonel meslekler arasında ayrı bir statüde yer almışlardır. Avukatlık mesleği ilerleyen zamanlarda sosyal, kültürel, ekonomik ve benzeri sebeplere dönüşüm sürecine girmiştir. Bakıldığında avukatlık mesleği kamu faaliyetinden ticari faaliyete doğru evirilmeye başlaması ile birlikte avukatlık mesleği adeta bir pazar alanına dönüşmüş ve olumsuz bir rekabet ortamı yaratılmıştır.

Bu nedenle iş gören avukat ya da bağlı çalışan avukat kavramlarının kullanımının daha doğru olduğunu düşünsek de işçi avukat kavramı artık avukatlık mesleğinde kendisine yer edinmiştir.  Zira bir avukatlık bürosunda bağımlı ve ücret karşılığında çalışan avukatlar bakımından Avukatlık Kanunu’nda düzenleme bulunmadığından kıyasen Borçlar Kanunu’nun ve İş Kanunu’nun uygulanması sonucu, işini gördüren avukat ile iş gören/bağlı çalışan avukat arasındaki ilişkisinin bir iş ilişkisi olduğu ve hukuki statü olarak da işçi sayılmaları gerektiği yönünde emsal yargı kararları mevcuttur.

Günümüzde sayıları üç haneli rakamları geçen hukuk fakültelerinin hızla artmaya devam etmesi, hukuk mesleklerine giriş sınavının yıllar sonra kabul görmesi sonrasında ise sınav takviminin ötelenmiş olması, avukatlık mesleğinin faaliyet alanında olan iş kollarının niteliğinin ve niceliğinin değiştirilmesi, CMK tarifelerindeki emek sömürüsü, arabulucuk ile uzlaştırma alternatif çözüm yollarındaki düzensizlikler ve benzeri durumlar avukatlık mesleğine yeni başlayan avukatların kendi nam ve hesaplarına çalışmasına engel olduğu için ülkemizde işçi avukat dünyada olduğu gibi istisna olmaktan çıkmaktadır.

 

 

 

Üzülerek söylemek isteriz ki bugün işçi avukatların; taban ücret tarifelerinin olmaması, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen ücretlerin enflasyon oranlarıyla örtüşmemesi, kayıt dışı çalıştırılmalarının yanında sosyal güvenlik primlerinin almış olduğu ücretlerden düşük gösterilmesi, bağlı olarak çalıştıkları işyerlerinde iş tanımıyla uymayan işlerde çalıştırılmaları, İş Kanunu’ndan kaynaklı alacak kalemlerinin gereği gibi hesap edilip ücretlendirilmemesi gibi bunlara daha nicelerini ekleyebileceğimiz artık kanayan yara hale gelip çözüm bulunması istenen sorunları bulunmaktadır.

Bilindiği üzere 2013 yılında Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulu’nda kabul edilen ve 26.12.2015 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Bir Avukat Yanında, Avukatlık Ortaklığında veya Avukatlık Bürosunda Ücret Karşılığı Birlikte Çalışan Avukatların Çalışma Esaslarına İlişkin Yönetmelik” iptal istemiyle yargıya taşınmış Danıştay 8. Dairesi’nin 2018 tarihinde verdiği hükümle yönetmelik iptal edilmiştir. İşçi avukatların ekonomik-sosyal haklarını düzenleyen ve az evvel belirtmiş olduğumuz sorunların bir kısmına çare olmayı hedefleyen bu yönetmeliğin iptali en başta vicdani değildir.

İşçi avukatların karşılaşmış olduğu sorunların birçoğunun çözümü noktasında da yasal düzenlemelerin yapılması gerektiği su götürmez bir gerçektir. Bugün, Avukatlık Kanunu’nda değişiklik yapılması gündemde iken algımız farklı yönlere kaymış olup işin özündeki sorunlar görülemez hale gelmiştir. Bu bağlamda ivedi bir biçimde Avukatlık Kanunu’nda işçi avukatların sorunlarının çözümü için gerekli değişikliklerin yapılması gerekmektedir.

Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen harcanan emeğin gösterilecek olan dayanışma sayesinde kazanılacağına olan inancımızla öncelikle ücret karşılığında başka bir avukat yanında çalışan ve hak arayışı yolunda alın terini döken tüm meslektaşlarımızın ve tüm emekçilerin “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü” kutlu olsun.

 

 

 

Av. Adnan DEMİRDÖĞER

Denizli Barosu Başkanı

 

ETKİNLİK TAKVİMİ

22.11.2024
AV. UFUK KÖK
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.