III. GENÇ AVUKAT KURULTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ
Basına Ve Kamuoyuna
26-27 Nisan 2014 tarihinde 48 Baronun katılımıyla Denizli Barosu ev sahipliğinde düzenlenmiş bulunan III. Genç Avukatlar Kurultayı tamamlanmış bulunmaktadır.
Kurultayın ilk gününde, tespit edilen sorunlar ve çözüm önerileri üzerine çalışma masaları oluşturulmuş ikinci gününde ise çalıştay maslarının sonuç raporları kurultayın takdirine sunulmuştur. Divan Başkanlığı’na sunulan 2 önerge oy çokluğu ile kabul edilmiştir. Bu önergelerden ilki; “İşçi Avukatlar Yönerge Takip Merkezi”nin yerelleştirilip yaygınlaştırılması için tavsiye niteliğinde karar alınması ve durumun Türkiye Barolar Birliği’ne bildirilmesine ilişkin olup yönerge oy çokluğu ile kabul edilmiştir. Önergelerden ikincisinde ise gündemde bulunan Avukatlık Kanunu Tasarısına şu ana kadar oluşturulan Genç Avukatlar Kurultaylarında alınan kararların yansıtılmasının sağlanması ve takibi bakımından dönem sözcüsü Denizli Barosu başkanlığında Bursa Barosu, Eskişehir Barosu, Ankara Barosu ve gelecek dönem ev sahibi baro olan Amasya Barosundan oluşan beşli komisyon oluşturulmasına ilişkin olup oy çokluğu ile kabul edilmiştir.
Gündemde olan Avukatlık Kanunu tasarısı Kurultay’a damgasını vurmuş ve oluşturulan çalıştay masalarının konu başlıkları nispetinde değerlendirilmiştir. Dayatılmaya çalışılan Avukatlık Kanunu tasarısı, genç avukatların şu ana kadar bildirdiği taleplerinin neredeyse hiçbirine cevap vermediği gibi avukatlık mesleğinin itibarına ve bağımsızlığına indirilmeye çalışılan bir darbe olarak karşımıza çıkmaktadır. Eksikliği olduğunu vurguladığımız yürürlükteki Avukatlık Yasasının dahi savunmaya verdiği; mesleğe bugün başlayan ile yıllardır bu mesleği icra eden avukat arasında hiçbir farkın olmadığı, hiyerarşinin reddedildiği, hukuku ve hukukçuyu ticari mantıktan uzak tutan anlayışı Avukatlık Kanunu tasarısı ile ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır. Avukatlık Kanunu taslağının; avukatlık bürolarının sermaye şirketi gibi şirketleşmesi ve şube açabilmesine, yabancı avukatlık şirketlerinin Türkiye’de faaliyet göstermesinin önün açılmasına, daha önceki kurultay sonuç bildirgelerinden neredeyse hiçbir başlığa yer verilmeden ticaret kanunu gibi Avukatlık Kanunu hazırlanması anlayışına Türkiye’deki Genç Avukatlar olarak karşı çıktığımızı ve bu karşı çıkışımızı her gün bir önceki günden daha sert bir biçimde ifade edeceğimizi tüm sorumluluk ve görev sahipleri ile kamuoyunun bilgisine saygıyla sunuyoruz.
Kurultay kapsamında oluşturulan çalıma masalarının almış oldukları kararlar konu başlıklarına göre şu şekildedir;
1.MASA (ÜCRET KARŞILIĞI BİRLİKTE ÇALIŞAN AVUKATLARIN SORUNLARI)
a.Tip sözleşme sorunları -Tip sözleşme yapma zorunluluğunun uygulamasında karşılaşılan sorunlar Tip sözleşme yapma zorunluluğuna uyulmaması, -Tip sözleşme yapma zorunluluğunun Barolar Birliği tarafından etkin bir biçimde denetlenmesi ve yapılan tip sözleşmenin İş Kanunu’nda belirtili deneme süresi bitiminde ilgili kuruma, işveren avukat tarafından sunulmasının zorunlu hale getirilmesi
Bu sorunun çözümü için barolara bağlı tüm avukatlara bu zorunluluğun tebliğ edilmesi, tebliğ için Barolar Birliği nezdinde çalışma yapılması. Bu çalışma yapılırken, işçi avukatın kendi barosuna yaptığı bildirimin gerekirse ilgili kurumlardan da bilgi istenerek takibinin Barolar Birliği tarafından sağlanması.
-Tip sözleşme yapma zorunluluğuna uymayan işveren avukatlar için Barolar Birliği nezdinde yapılacak disiplin soruşturmalarıyla ve yapılabilecek bir mevzuat değişikliği ile sözleşmeli avukat bulundurma zorunluluğunda olduğu gibi gerekirse ilgili kurumlarca uygulanabilecek para cezası müeyyidelerinin sağlaması.
-“Bir avukat yanında, avukat ortaklığında veya avukatlık bürosunda ücret karşılığı birlikte çalışan avukatlar Yönergesi” 5.md’sinin c fıkrası, “İşveren Avukat, İşgören Avukatın sigorta primlerini, sözleşmede kararlaştırılan gerçek ücret miktarı üzerinden ilgili yerlere yatırmakla yükümlüdür.” Demektedir. İlgili yönerge maddesinin uygulama denetlemesinin yaygınlaştırılması düşünülen İşçi Avukatlar Yönerge Takip Merkezi tarafından, Barolar Birliği desteği ile sağlanması.
-İşçi Avukatlar Yönerge Takip Merkezleri’nin yaygınlaştırılması
İşçi Avukatlar Yönerge Takip Merkezleri’nin yerelleştirilip yaygınlaştırılarak, İşçi Avukatlar Yönerge Takip Merkezleri vasıtasıyla İşveren Avukatlar üzerinde baskı kurulması. Bu konuda Barolar Birliği’nde etkin olarak çalışması için Genç Avukatlar Kurultayı’nda tavsiye niteliğinde bir karar alınması için Denizli 3. Genç Avukatlar Kurultayı Divan Başkanlığı’na önerge verilmesi.
-İşçi Avukatlar Yönerge Takip Merkezleri’nin yaygınlaşması için “Ücret Karşılığı Birlikte Çalışan Avukatların Sorunları” Komisyonu’nda çalışan meslektaşların koordinasyonunun sağlanarak bağlı bulundukları Barolarda İşçi Avukatlar Yönerge Takip Merkezleri’nin kurulması ya da kurulmuş bulunması halinde daha etkili çalışması için İşçi Avukatlar Yönerge Takip Merkezi adına komisyon çalışmalarına katılan Av. Onur Güneş’e görev verilmesi. Av. Onur Güneş tarafından kurulacak iletişim sistemine bağlı olarak çalışma yapılması.
b.Büro personeli ve iş sahibi avukatla yaşanan sorunlar
-İşçi avukatların TBB ve bağlı bulundukları Barolar tarafından düzenlenen meslek içi eğitimlere katılmasına işveren avukatın izninin/onayının gerekmemesi; bunun dışında işçi avukatların diğer STK’ların düzenlediği meslek içi eğitimlere işini aksatmayacak şekilde izin verilmesinin zorunlu hale getirilmesi.
-Özellikle İcra Hukuk ağırlıklı çalışan bürolarda, işveren avukatın işçi avukatların görevlerini, avukatlık mesleğinin onur ve kurallarına yakışır bir biçimde yapması için asgari koşulların sağlanması.
c.“Bir avukat yanında, avukat ortaklığında veya avukatlık bürosunda ücret karşılığı birlikte çalışan avukatlar yönergesi” ile Avukatlık Kanunu taslağı 67.md’si ile getirilmesi düşünülen düzenlemenin çelişen noktalarının “çalışan/işçi avukatlar” lehine değiştirilmesi için çözüm önerileri
-Avukatlık Kanunu Taslağı Madde 67/2 de ifade edilen işçi avukatın kendi adına iş takip etmesinin yasaklanması hususu, Bağlı Çalışan Avukatlar yönergesinin ilgili maddesi ile çelişki gösterdiğinden, şiddetle reddedilmelidir. Yönerge hükümleri çerçevesinde işçi avukata verilen bu en doğal hakkın, Avukatlık Kanunu Taslağı eli ile geri alınmaya çalışılması kabul edilmemeli, bu hususta Barolar ve TBB nezdinde çalışma yapılmalı ve bu kurumların işçi avukatların haklarını savunması sağlanmalıdır.
-Avukatlık Kanunu Taslağı Madde 67/3 de ifade edilen, işçi avukata ödenecek ücretin, net asgari ücretin iki katından az olamayacağına dair hüküm şiddetle reddedilmelidir. Bahsi geçen miktar Avukatlık mesleğinin onur ve saygınlığına zarar vermektedir. Avukatlık Kanunu taslağında, 67/3 de belirtilen ücret karşılığı birlikte çalışan avukatın aylık net ücreti her yıl için tespit edilen bir aylık net asgari ücretin iki katından az olamaz hükmünün, “ücret karşılığı birlikte çalışan avukatın aylık net ücreti her yıl için tespit edilen bir AYLIK BÜRÜT asgari ücretin iki katından az olamaz şeklinde değişmesi gerekmektedir. Bu miktar belirlenirken kıstas olarak uygulanabilirlik ve çalışma barışının her iki taraf için de sürdürülebilir olması göz önüne alınmıştır.
2. MASA (CMK ve ADLİ YARDIM GÖREVLERİNDEN DOĞAN SORULAR )
a. CMK görevlerinden doğan görevlendirme sistemi, ücret, vergi, iş sahibi avukat hesabına makbuz kesme ve diğer sorunlar b. Adli Yardım görevine ilişkin görevlendirme sisteminden ve diğer nedenlerden doğan sorunlar
a.Zorunlu müdafilik görevi de bir müdafilik görevi olup, hâlihazırdacmk görevlendirmeleri ile üstlenilen müdafiliklerde duruşmalara mazeret verilemeyeceğine ilişkin bir düzenleme yoktur. Ancak uygulamada çeşitli şehirlerde mahkemelerin aksi yönde kararları mevcut olduğu tespit edilmiştir. CMK görevlendirmeleri ile takip edilen kovuşturma dosyalarında duruşmalara uygun mesleki mazeretin kabul edilmesi için Barolar Birliği aracılığıyla, Adalet Bakanlığı tarafından genelge yayınlanması konusunda talepte bulunulmasına karar verildi.
b.CMK görevlendirmelerinde soruşturma aşamasında ortak yetkili olmayan avukatların yetki belgesi kullanmak suretiyle görev yapması şeklindeki uygulamanın önüne geçilmesi gerekmektedir. Bu sebeple her baroda ortak bir uygulama başlatılması ve CMK soruşturma görevlendirmelerinde ortak yetkili olmayan avukatların gittiği ifadelere ilişkin kesilen makbuzların kabul edilmemesi sağlanmalıdır.
c.CMK ve Adli Yardım Atamalarında tüm baroların ortak bir elektronik sisteme geçmelerine, bu şekilde değişik şehirlerde değişik uygulamaların ortadan kaldırılmasına karar verildi.
d.CMK ödemelerinde yaşanan gecikmeler nedeniyle meslektaşların henüz kestiği makbuzun ücretini almadan %18 KDV ve %20 Stopaj ödemek durumunda kaldığı tespit edilmiştir. Tahsili yapılmayan makbuzların geçerli olmadığı bir yasal zeminde söz konusu uygulamanın önüne geçilmelidir. Kaldı ki, CMK görevlendirmelerinde zorunlu müdafilik hizmetinin yargılama giderlerinden sayıldığı CMK nın Yürürlük ve Uygulanma Şekli Hakkında Kanun.m.13 ‘e uygun olarak tıpkı bilirkişiler gibi zorunlu müdafilerin de makbuz kesmemesi gerekmektedir. Bu konuda, zorunlu müdafilere makbuz kesilmeksizin ödeme yapılmasının sağlanması için Adalet Bakanlığı’nın ilgili birimi ile Türkiye Barolar Birliğinin gerekli görüşmeler yapılmasına karar verildi.
e.Öte yandan talimat dosyalarına ilişkin makbuzların esas dosyanın bulunduğu yer ile iletişime geçilerek ödenmesinin sağlanması uygulamada son derece sıkıntı yaratmaktadır. Bu sebeple talimat dosyalarına ilişkin olarak, avukatın baro levhasına kayıtlı olduğu yerde bulunan başsavcılık hesabına makbuz kesmesi şeklinde bir uygulama başlatılması için gerekli adımların atılmasına karar verildi.
f. Adli yardım görevlendirmelerinde karşı vekalet ücreti alınabilirken CMK görevlendirmelerinde karşı yan vekalet ücretine hükmedilmemesi savunmanın kutsallığı ilkesi ile çelişkili bir neticeye yol açmaktadır. Bu nedenle, Adalet Bakanlığı’nın ilgili birimi ile görüşme yapılmasına ve CMK görevlendirmelerinde de karşı yan vekalet ücretine hükmedilmesine yönelik bir düzenleme yapılmasının talep edilmesine karar verildi.
g. CMK müdafiliği sırasında yapılan yol giderleri ile ilgili Barolar ve Cumhuriyet Savcılıkları arasında yapılacak protokolle mesafelerin belirlenmesi ve sabit ücret tarifesinin oluşturulması ile bu yol masraflarına ilişkin ödemlerinin sistemli ve düzenli bir şekilde ödetilmesinin sağlanmasına karar verildi.
h.Çeşitli barolarda uygulandığı gibi tüm barolarda, Adli yardım taleplerinin değerlendirilmesi baroların adli yardım birimleri tarafından yapılıp mahkemenin adli yardım taleplerini nihai olarak reddetmesi halinde, halkın savunmasını üstlenen baroların yargılama için peşin ödenmesi zorunlu olan harç ve masrafları ödeyebileceği bir sistem oluşturulmasına karar verildi.
ı.CMK ve Adli Yardım görevlerinden kaynaklanan sorunların tartışıldığı ve belirli kararların alındığı iş bu çalıştay masasında yer alan genç avukatların alınan kararların uygulanması ile ilgili olarak aktif bir şekilde görevlendirilmesine karar verildi. Bir sonraki kurultayın yapılmasına kadar görevlendirilen bu kişilerin rapor sunmalarına ve bu şekilde sunulan raporların değerlendirilerek çözüme yönelik bir çalışma yapılıp yapılmadığının denetlenmesiyle çalışmaların etkin hale getirilmesine karar verildi.
3.MASA ( ARABULUCULUK, UZLAŞTIRMA, BİLİRKİŞİLİK, AKADEMİK KARİYER, AVUKATLIK KANUN TASARISI )
a. Arabuluculuk · Arabulucukta 5 yıllık kıdemin kaldırılması yahut düşürülmesi · Arabuluculuk eğitiminin ücretli olmaktan çıkarılması yahut arabuluculuk eğitim sertifikası almadan da girilebilmesi. · Belirli nitelikteki davalarda öncelikle arabulucuya başvuru zorunluluğu getirilmesi b. Uzlaştırma · Savcıların uzlaştırma konusunda çeşitli mekanizmalar kanalıyla teşvik edilmesi · Uzlaştırıcı olarak görevlendirilecek kişinin hukuk fakültesi mezunu olması zorunluluğu getirilmesi · Her takvim yılı başında 1 yıllık uzlaştırıcı listelerinin oluşturulması ve görevlendirmelerin bu listelere göre eşit dağıtılması ve bu amaçla OCAS benzeri bir puanlama sistemi getirilmesi · Taraflar arasında eşitlik ve tarafsızlık algısının oluşturulması açısından adliyelerde uzlaştırıcı odalarının oluşturulması ve uzlaştırma görüşmelerinin bu odalarda yapılması · Ücretlerin iyileştirilmesi ve TBB Asgari Ücret Tarifesindeki ücretlerle eşitlenmesi · Savcıların uzlaştırmacılara emir ve direktif verme yetkilerinin kaldırılması · Uzlaştırma konusunda toplumun bilgilendirilmesi için çeşitli çalışmalar yapılması c. Bilirkişilik · Hukukçu bilirkişilerin uzmanlık alanlarının belgelendirilmesi ve sınırlandırılması zorunluluğunun getirilmesi · Bilirkişilik görevini gereği gibi yerine getirmeyenlerin bilirkişilik listesinden silinmesi konusunda kamuoyu oluşturulması, isimlerinin listeden silinmesinin sağlanması · TBB tarafından bilirkişilik konusunda verilen eğitim programlarında meslekte 5 yılını doldurmamış avukatlara öncelik tanınması d. Akademik Kariyer · TBB ile devlet üniversiteleri arasında anlaşma yapılarak genç avukatların yüksek lisans konusunda hafta sonu derslerinin yapılmasının sağlanması, ücretlerin düşürülmesi. · TBB nezdinde sertifikalı eğitim programlarının 5 yılını doldurmamış avukatlara yönelik fiyatlarının düşürülmesi e. Avukatlık Kanun Tasarısı · Hukuk fakültesi mezunlarının katlanarak artıyor olması sebebiyle ve uzmanlaşmanın sağlanmasını için avukatlık sınavının mutlak surette yapılması
4. MASA ( STAJ VE ÖNCESİNDE YAŞANAN MESLEĞE VE EĞİTİME DAİR SORUNLAR)
A. HUKUK FAKÜLTESİ KONTENJANLARI
· Eğitimin kalitesinin yükseltilmesi ve daha fazla uygulama ile iç içe geçen bir sistem kurulması · Kontenjanların azaltılması ve bu konuda barolarca ve Barolar Birliğince hükümet nezdinde görüşmelerin yapılması · Hukuk Fakültesi açılışlarında kuruluş şartı olarak her bölüm için kadrolu profesör şartı getirilmesi. · Akademisyenlerin sayı ve niteliğinin arttırılması ve seçiminde ilgili kurumların görüşünün alınması · Staj eğitimin daha kaliteli hale getirilmesi ve staj eğitimin bir kısmının fakülte eğitimine alınması, gerektiğinde üniversitelerle yerel barolar birlikte çalışılıp avukat öğretim görevlilerinden eğitim alınmasının sağlanması B. AVUKATLIK SINAVI
· Çalıştay masasındaki katılımcıların bir kısmı avukatlık sınavının gelmesi gerektiğini görüşündedir. Bu görüşün dayanakları farklı farklı belirtilmiş olup bu sebepler arasında, mesleki itibarın yükseltilmesi, fakülte eğitiminin yetersiz olduğu için nitelik yönünden eleme yapılması gerektiği görüşleri bulunmaktadır. Ayrıca çoğu katılımcı bu sınavın yapılması gerektiğini ancak sınavı yapacak ve değerlendirilecek merciin objektif ve güvenilir olması ve Avukatlık Kanunu taslağında geçtiği gibi Adalet Bakanlığı tarafından düzenlenmemesi gerektiği görüşündedir. · Öte yandan katılımcıların bir kısmı ise avukatlık sınavının gelmemesi gerektiği görüşündedir. Yine bu görüşün de farklı dayanakları olduğu belirtilmiş olup, bu sebepler arasında; sınavın nitelik artırımına yönelik değil ara eleman oluşturmaya yönelik olması, sınavın nitelik sorununu çözme değil üzerini örtme anlamına geleceği ve ucuz işgücü sağlamak için kullanılacağı, avukatlar arasında ayrışmaya ve avukatlık mesleğinin asli unsuru olan bağımsızlığı zedeleyeceği görüşleridir. · Avukatlık Kanunu taslağında staja başlangıç ve stajın bitiminde iki ayrı sınav öngörülmüş ancak sınavı kazanamayan kişilerin akıbeti hakkında herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Bu sebeple katılımcıların yukarıda belirtilen görüşleri dikkate alınmaksızın Avukatlık Kanunu taslağının bu haliyle yasalaşması ihtimaline binaen yeni Avukatlık Kanunu taslağına bu kişilerin akıbeti hakkında maddeyi açıklayıcı bir düzenleme eklenmesi görüşündeyiz. C. RUHSAT HARÇLARI, ÜCRET, SOSYAL GÜVENCE VE EKONOMİK SORUNLAR · Ruhsat harçlarının burslandırılması ve yerel baroların almış oldukları baro harçlarının tamamen kaldırılması ya da daha makul ve düşük bir seviyeye indirilmesi gerekmektedir. Ruhsat harçlarının belirttiğimiz bu görüşler doğrultusunda uygulanamaması durumunda ruhsat harçlarının Baroya ve devlete ödenecek kısımlarının avukatlık ruhsatının alınmasından itibaren 2 yıl içinde talep halinde taksitli ödeme imkanı da sağlanarak ödenmesi görüşündeyiz. · Daha önceki TBB seçimleri sırasında vaat olarak bildirilmiş ve tarafımızca da makul görülen, staj kredisini burslandırılması konusunda Avukatlık Kanunu taslağındaki ilgili maddelerinde düzenleme yapılarak burslandırmanın yapılması ve karşılık bedelin nasıl ödeneceği konusunda açıklık getirilmesi görüşündeyiz. · Yine staj döneminde bulunan arkadaşlarımızın diğer meslek gruplarında bulunan staja yönelik sigorta yapılması konusundaki düzenlemeler gibi düzenleme içine alınarak staj döneminde de hem sağlık hem de sigorta primlerinin yanında staj yapılan avukatın yatırmasının sağlanması, staj döneminde bulunan arkadaşlarımızın yapılacak kanun değişikliğinde en azından maddi imkanların sağlanması konularında oybirliği ile aynı görüşteyiz. D. ADALET MESLEK YÜKSEK OKULLARI MEZUNLARININ HUKUK FAKÜLTESİNE GEÇİŞ YAPMASI: · Adalet Meslek yüksek Okulları mezunlarının hukuk fakültelerine geçişi yapılmasının engellenmesinin anayasal olarak hak ve özgürlükler açısından yanlış olacağı ancak geçiş yapılması için gerekli şartların tam anlamıyla hukuk fakültelerinde görülen eğitim ve öğretin düzeyine çıkarılması gerektiği düşüncesindeyiz. E. ADLİYE VE DİĞER KAMU KURUMLARINDA YAŞANAN SORUNLAR · Avukatlık stajının adliye kısmında avukatın konumunun daha net bir şekilde belirlenmesi bu hususta avukatlık stajının hakim ya da savcının inisiyatifine bırakılmasının önüne geçilmesi, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Adli Yargı İlk Derece Ceza Mahkemeleri Kalem Hizmetlilerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik hükümleri kapsamında avukatlık stajının TBB denetiminde yapılması gerekiyor.
5.MASA ( VERGİ VE DİĞER MALİ YÜKÜMLÜLÜKLERDEN KAYNAKLANAN SORUNLAR) a. Avukat gelirleri üzerinden ödenen KDV’nin %8’e indirilmesi için Türkiye Barolar Birliği ve Türkiye Büyük Millet Meclisi nezdinde girişimlerde bulunulması, b. CMK, Adli Yardım, Uzlaştırma ve Arabuluculuk hizmetleriyle ilgili olarak ödenen bedellerin düşük olması sebebiyle bunlara ilişkin kesilen makbuzlarda KDV’nin %1’e düşürülmesi veya bununla ilgili tam muafiyet getirilmesi, c. Yargılama sonucu takdir edilen karşı vekâlet ücretlerine ilişkin vergi muafiyeti sağlanması, d. Avukata ilişkin olarak Vergi ve Mali Yükümlülüklerin açık bir biçimde Yeni Avukatlık Kanunda ayrı bir bölüm veya yeni bir kanun ile bu düzenlemenin yapılması veya vergi kanunlarında özel ve açık avukatlar için düzenlemelerin yapılması, e. Avukatlara ve diğer serbest meslek erbaplarına 2 yıl kıdeme kadar BAĞKUR prim indirimi imkanı getirilmesi, bunun mümkün olmaması ihtimaline binaen Bağkur primlerine ilişkin Barolar Birliği nezdinde 2 yıla kadar faizsiz kredi imkanı sağlanması, f. Avukatların çalışma koşulları da değerlendirilip 5510 sayılı Kanun`da gerekli düzenleme yapılması yoluyla avukatların da fiili hizmet süresi zammından faydalanması sağlanması ve ilgili madde sayılan meslek gruplarına dahil edilmesi, g. Türkiye Barolar Birliği tarafından avukatlık ruhsatı sırasında alınan katkı payının tamamen ortadan kaldırılması, bu mümkün değilse en az 1/4'e indirilmesi konusunda yasal düzenleme yapılması, Barolar tarafından alınan Avukatlık ruhsat harçları için ise tüm Türkiye genelinde yeknesaklık sağlanması, h. Avukatlar arasındaki eşitlik ilkesine aykırı uygulamanın ortadan kaldırılması, mesleğe yeni başlayan üyelerin meslekteki ilk üç yılını dolduruncaya kadar yıllık baro keseneğinin yarısı ve baro zorunlu giderlerine katılım payının yarısını ödemeleri konusunda tüm baroların genel kurullarında konunun karara bağlanması yönünde çalışma yapılması, i. CMK ve Adli Yardım ile ilgili yapılan ödemelerin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde o işin karşılığı olarak belirlenen asgari ücret tutarında ödenmesi için girişimde bulunulması, j. Barolar Birliği tarafından sağlanan staj kredisinin burs olarak verilmesi veya bunun mümkün olmaması halinde geri ödemede 5 yıla kadar süre verilmesi, k. Yeni büro açan avukatlara kredi imkânı sağlanması; TBB’nin gerekirse bununla ilgili herhangi bir Banka ile görüşerek anlaşma sağlaması, l. 0-5 yıl kıdemli avukatlara 20.000,00 TL gelire kadar vergi istisnası tanınması, 20.000,00 TL üstü gelir için vergi oranının düşürülmesi yönünde Maliye Bakanlığı’nda gerekli girişimlerin yapılmasına karar verildi
6.MASA (ÖRGÜTLENME VE TEMSİL SORUNU ) a. Avukatlık kanunu taslağının 132. maddesini düzenleyen baronun organları başlıklı maddeye zorunlu organ olarak( f) bendine gençlik meclisinin eklenmesi b. Tüm barolarda zorunlu olarak kurulacak gençlik meclislerinin Türkiye Barolar Birliği nezdinde temsili için Türkiye Barolar Birliği gençlik meclisinin kurulması c. Avukatlık kanunu taslağının onuncu kısım meslek örgütlenmesi bölümüne sekizinci ayrım olarak baronun zorunlu organları arasında yer alacak gençlik meclisinin eklenmesi teklifinin Türkiye Barolar Birliğine sunulması ve alternatif bir madde oluşturularak d. TBB oluşacak olan gençlik meclisinin görevleri ile çalışma esas ve usulleri Türkiye barolar birliği nezdinde kurulacak gençlik meclisi tarafından çıkartılacak yönetmelikle belirlenir. e. Avukat stajyerleri, ruhsat başvuru talebinde bulunanlar ile meslekte 5 yılını bitirmemiş ve 35 yaşını doldurmamış avukatlar barolarda kurulması zorunlu olacak gençlik meclislerine doğal üye olarak kabul edilirler. 7.MASA (MESLEĞE YÖNELİK SALDIRILAR VE MESLEĞİN İTİBARINA İLİŞKİN SORUNLAR )
Hukuksuz göz altıların engellenmesi ve mesleğin itibarına gölge düşürecek olan her türlü adli, idari veya basın yayın yoluyla olsun ortaya çıkan davranışların cezalandırılması için tüm baroların üzerine düşen görevleri yerine getirmesi ve Türkiye Barolar Birliği’nin bu konular üzerinde ülke gündeminde gündem oluşturması bir zorunluluktur. Bu zorunluluğu yerine getirmek önce avukatlık yemininin bir gereği ve yine Avukatlık Kanunu’nun ilgili barolara ve Türkiye Barolar Birliği’ne getirmiş olduğu bir zorunluluktur.
a. Mesleğin itibarını düşüren ve mesleki anlamda sorun olmaya devam eden diğer bir husus Hukuk fakültelerindeki öğrenci kontenjanlarının arttırılması ve her yıl onlarca yeni hukuk fakültesinin açılması durumudur. Ancak bu konu ile ilgili olarak bundan önceki kurultaylarda alınan kararlar hayata geçirilmemiş ve bunun için bir yasal düzenleme de yapılması için gerekli çalışmalar yapılmamıştır. Mesleğimizin bir nevi işsizliği azaltan bir meslek olarak görülmesi ve bunun yolunun da 4 amfi kurup hukuk fakültesi açma temeline dayandırılması kabul edilemez. Bu anlamda; ilgili hukuk fakültesi ve kontenjan arttırılması hususunda gerekli düzenlemelerin TBMM nezdinde yapılması ve üniversite öncesi eğitimde de hukukun önemini ve vatandaşlık görevlerinin neler olduğunu ortaya koyabilecek nitelikte derslerin verilmesi zorunlu hale getirilmelidir. Yine hukuk fakültelerinde avukatlık hukukunun zorunlu ders haline getirilmesi zaruridir. b. Mesleğimize karşı; yazılı ve görsel basında avukatlık mesleğini mevcutta zedeleyen ve zedeleyebilecek; itibarına gölge düşürebilecek yayınların kaldırılması ve ilgili yayınları hazırlayan ve yayınlayanların cezalandırılması için TBB ve barolar tarafından gerekli kınamanın ve başvuruların yapılması gerekmektedir. c. Avukatlık Asgari Ücret Tarife’sine uygun davranmayan, bu suretle iş kabul eden meslektaşlarımızın haksız rekabette bulundukları bugün mesleğimizin gerçeğidir. Bu nedenle asgari ücret tarifelerinin esaslı bir şekilde uygulanması için baroların disiplin kurullarına ve kendilerine düşen görevleri yerine getirmesi yasal bir zorunluluktur. Asgari vekâlet ücretlerinin tahsili hususunda hukuk sigortası getirilmesi ve yine bazı ülkelerde uygulanan Asgari vekâlet ücretlerinin ilgili barolar tarafından tahsil edilmesi ve vekâlet çıkarılması hususundaki yetkinin barolara da tanınmasının yolu açılmalı ve bu konulara Avukatlık Kanunu’nda da yer verilmelidir. d. Avukatların ekonomik özgürlüğünün sağlanması açısından vekâlet ücretlerinin varlığının önemli olduğu açıktır. Son dönemde yapılan asal düzenlemelerde avukatların vekâlet ücretlerinin önemli bir kısmının matbu ücretlere dönüştürülmesi kabul edilemez. Bu konularda TBB’nin gerekli kamuoyunu oluşturamadığı ve yine baroların bu konularda yasa koyucuyu ikna etmek hususunda gerekli çalışmaları yapmadıkları bir gerçekliktir. Avukatın ekonomik özgürlüğünü elinden almaya yönelik yapılan yasalaştırma çalışmalarının yeni kanun teklifleri verilmesini sağlamak suretiyle değiştirilmesi önem arz etmektedir. Kamulaştırmasız el atma davalarına getirilen uygulamanın bunun en somut ve güncel hali olduğunu söyleyebiliriz. e. Bugün avukatlara ve mesleğe karşı yapılan saldırıların arttığını dile getirdiğimiz gibi önceki kurultayların sonuç bildirgelerinde de bu konulara yer vermiştik. Ancak buna rağmen meslektaşlarımıza karşı yapılan saldırılara karşı Türkiye Barolar Birliği’nin gerekli hassasiyeti göstermediği hususunda bir kanaate ulaşılmıştır. Öyle ki bu saldırılara karşı tüm barolarda gerekli örgütlenmelere gereği gibi halen düzenlenmemiş ve bunun yanında önceki kurultaylarda da belirtmiş olduğumuz eş zamanlı hareket edebilecek bir koordinasyon sistemi belirlenmemiştir. Bugün Türkiye Barolar Birliği’nin meslektaşlarımıza karşı yapılan saldırılar üzerinde sadece site üzerinden yapacağı bir basın açıklamasının ötesine geçmesi bir zorunluluktur. Önümüzde çağlayan adliyesindeki yaka paça gözaltına alının meslektaşlarımız varken ve bu konuda halen bir özür dahi dilenmemişken, savunmanın kendisini sadece kendi benliği ile savunduğu yönünde bir algı oluşmasının sorumluları sorumluluklarının ve görevlerinin farkına varmalı ve bu eylemleri sonlandırmak için gerekli tüm çalışmaları yapmalıdırlar. f. Mesleğimizin gelişmesi açısından en önemli olan hususlardan birisi de staj eğitimi olarak karşımıza çıkmaktadır. Staj eğitimlerinin bir merkeze bağlı ve tüm barolarda yeknesak bir şekilde yürütülmesi için gerekli çalışmaların halen bitirilmediği açıktır. Staj eğitim merkezleri tüm barolarda kurulmamış ve özellikle küçük barolarda staj eğitimi atıl bir hal almıştır. Türkiye Barolar Birliği’nin Ankara ilinde vermiş olduğu eğitimlere yeni başlanmıştır ancak bu eğitimlerin tüm barolara eşit bir şekilde verilmesi ve bunun sürekli hale gelmesi için daha geniş kapsamlı bir proje geliştirilmesi gerektiği açıktır. Tüm barolarda aynı müfredatın uygulandığı ve süreklilik arz eden bir eğitim programının hazırlanması konusunda geç kalındığı açıktır. g. Hakim ve savcıların ve adliye personelinin genel itibariyle “avukat” titrine farklı bir bakış açısı ile baktığı ve toplumda avukatlık mesleği hakkında oluşan olumsuz kanıyı taşır şekilde davranabildikleri, avukatlara zorluk çıkardıkları bugün savunmanın gerçeğidir. Tüm modern hukuk devletlerinde olduğu gibi mutlaka hakim olma yaşının Avrupa ülkelerinde de olduğu üzere 30-35 yaş üzerine çıkarılması ve hakim olacakların belli bir süre avukatlık mesleğini yapma zorunluluğu getirilmelidir. h. Genç avukatların sınırlı bir sayıda olsa da baro yönetimlerine girebilmesi hususu bundan önce yapılan iki kurultayda da dile getirilmiş olmasına rağmen yakında meclis genel kuruluna sunulacak olan avukatlık kanunu tasarısında genç avukatların temsiline hiçbir suretle yer verilmemiş ve 5 yıllık kıdem şartı mevcut haliyle korunmuştur. Bu durum da bize göstermiştir ki genç avukatların iradelerinin baro yönetimlerindeki temsili hususundaki taleplerimiz dikkate alınmamıştır. Bu durum avukatlar arasındaki eşitlik unsuru gözetildiğinde ne yazık ki eşitsizliğin temelini oluşturan maddelerden birisi olmuştur. Bu nedenle taleplerimizin kağıt üzerinde bırakılmasını eleştiriyor ve bu haliyle tasarı metnini kabul etmiyoruz. Bunun yanında gençlik meclislerinin de tüm barolarda kurulmamış olması ve TBB’nin bu konuda da yeknesak bir uygulamayı hayata geçirememiş olması diğer bir eleştirimizdir. i. Meslek içi eğitimlerin zorunlu hale getirilmesi ve bunun yanında avukatlık mesleğini icra eden ve edecek olan tüm kişilerin mesleki bilgilerinin sınanması için gerekli çalışmalara ivedilikle başlanmalıdır. Mesleğimizin itibarına gölge düşüren bir diğer husus da meslektaşlarımızın güncel yasaları ve gelişmeleri takip etmemesinden kaynaklanan bilgi kirliliğidir. Savunma mesleğinin ciddiyetinin anlaşılabilmesi açısından gencinden üstadına tüm meslektaşların mesleki bilgilerinin sınanması bir zorunluluktur. j. Emekli olan hakim ve savcıların emekliliklerinin hemen ardından avukatlık mesleğini tabiri caizse bir emeklilik ikramiyesi olarak görmeleri ve özellikle görev yaptıkları yargı çevresinde dava alma yasağı olmalarına rağmen yanlarında aldıkları bir çalışan ile büro açmaları veya bir avukatın bürosunda danışmanlık hizmeti yapmak suretiyle haksız rekabete sebebiyet vermeleri güncel sorunlarımızdan birisidir. Bu konuda en kısa zaman çıkacak olan avukatlık kanununa gerekli hükümlerin konulması suretiyle ilgili yargı mensuplarının mesleğimizi ranta dönüştürme çabalarının önüne geçilmelidir. Bu hakim ve savcıların avukatlık mesleğini yapabilmeleri için belli bir yaş sınırı getirilmelidir. k. Avukatların meslek kurallarına aykırı davranışlarının mesleğin itibarına gölge düşürdüğü ve bunun yanında vatandaş gözünde de mesleğimizi itibarsızlaştırdığı açıktır. Bu nedenle tüm barolarda meslek kurallarına aykırı davranış gösteren meslektaşlarımızın gerekli yaptırımlarla ivedilikle karşı karşıya bırakılması gerekmektedir. l. Tüm barolarda avukat hakları merkez zorunlu hale getirilmeli. Cmk görevlendirmelerinde kollukla yaşanan durumlarda, müvekkil ve mesleki anlamda muhatap olunan şahıslarla ortaya çıkan sorunlarda etkili olunmalı. Avukat hakları merkezlerinin gerekmesi halinde duruşmaları takip etmesi gerekmesi halinde hakim ve savcılarla hak ihlalleri hususunda birebir kurumsal bir anlayışla muhatap olması gerekmektedir. Bu durum meslektaşlarımıza karşı yapılan saldırıların azalması ve mesleki sorunların çözülmesi hususunda önemli bir yarar sağlayacağı gibi mesleğimizin kurumsal kimliğinin gelişiminde de faydalı olacaktır. m. Haksız rekabeti ortadan kaldırmak için özellikle banka ve kurum vekillerinin tüm vekalet ücretine ilişkin sözleşmelerinin barolar tarafından denetlenmesi ve baroların avukatlık asgari ücret tarifesi altında iş alan ve sözleşme imzalayanlar hakkında yaptırım uygulaması gerekmektedir. Bu konuda en kısa zamanda bir yönetmelik hazırlanması ve TBB’nin hazırlayacağı bu yönetmeliğin haksız rekabeti ortadan kaldıracak şekilde uygulanması gerekmektedir. n. Avukatların yargılama görevinin bir parçası olduğu ve kamu hizmeti de gerçekleştirdikleri gözetilerek silah ruhsatının alımı hususunda harçların alınmamasının sağlanması, yine yeşil pasaport uygulamasının avukatlara da getirilmesi gerekmektedir. o. Aciz vesikası almış bir avukatın meslekten ihraç edilmesi hususu mesleğimizin dayandığı temel felsefe ile çelişen bir durumdur. Bu nedenle bu hükmün yeni tasarıda yer almamasının sağlanması gerekmektedir. p. Avukatlık mesleğinin tekelinde olan işlemlerinin dava takipçileri ile takibinin önüne geçmek için gerekli çalışmaların yürütülmediği açıktır. Bugün hasar tespit merkezlerinin, sigorta şirketlerinin, rekabet yasağına aykırı hareket ettikleri ve bir kısım bürolarla şahsıların ,bankalardan geçmişe yönelik hesap işletim ücreterinizi,dosya masraflarınızı tahsil edelim şeklinde iş edindikleri açıktır. Ancak ne yazık ki bu konularda ne barolardan ne de Türkiye Barolar Birliği’nden hiçbir açıklama veya eleştiri yapılmamaktadır. Bu konudaki düzenlemelerin bir an önce mevzuattaki yerini alması gerekmektedir. q. Meslektaşlarımızın sadece görevlerini yani savunma görevini icra etmelerinden dolayı tutuklanması ya da göz altına alınmasının kabul edilemez olduğu açıktır. Bu nedenle mevzuatta gerekli düzenlemelerin yapılması ve avukatların sırf avukatlık görevlerini yapmalarından dolayı yapılan gözaltı ve tutuklamaların önüne geçilmelidir. r. Bunun yanında avukatların hükümlülerden vekalet alması için vasi kararına ihtiyaç duymadan bu işlemi yapabilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Hükümlüler kamu haklarını kullanmaktan kısıtlanabilir ancak savunma hakkını kullanmaktan kısıtlanamazlar. Yine bunun yanında hak kayıplarının önüne geçilmesi açısından özellikle ceza mahkemeleri açısından ilk derece veya yüksek mahkeme kararlarının tamamının avukata tebliğ edilmesi zorunlu hale getirilmeli ve yine kesinleşme şerhlerinin de tebliğinin zorunlu hale getirilmesi bireysel başvuru ve tali kanun yolları başvurularının yapılması açısından zorunlu olmalıdır. s. Üzerinde durulması gereken diğer bir husus ile ana başlık olarak Avukatlık Kanunu Taslağı’dır Bu konuda dikkat çekilmesi gereken konular ise; · Öncelikle avukatlık sınavı ve staj hususudur. Taslak metin incelendiğinde avukatlık sınavının getirilmiş olduğu ve avukatlık stajının 2 yıla çıkarılmış olduğu açıktır. Ancak kanun ayrıntılı olarak incelendiğinde avukatlık sınavının şu anda hukuk fakültesinde okuyanlara uygulanamayacağı geçici madde ile hüküm altına alınmıştır. Bu da göstermektedir ki mesleğimiz açısından en az 5 yıl daha sınav yapılamayacağı açıktır. Bunun yanında bu beş yıllık süreç içerisinde hukuk fakültelerinden mezun olacakların sayısının 100.000 den fazla olacağı ne yazık ki TBB tarafından gözetilmemiş veya gözetildiyse de bugüne kadar ne yazık ki dillendirilmemiştir. · Yine avukatlık stajının iki yıla çıkarılması ilk bakışta mesleğin kalitesini arttıran bir unsur gibi görülmekle birlikte bu mesleği seçme hususunda adayların biraz daha fazla düşünmesine sebebiyet verebilecek bir hüküm gibi görünmektedir. Ancak işin aslı taslak ayrıntılı bir şekilde incelendiğinde ortaya çıkmaktadır. Öyle ki avukatlık stajını iki yıla çıkaran düzenleme iki yıl olmasına rağmen adli staj halen 6 ay olarak kalmıştır. Ek olarak staj yapanlara yüklenen görevler asla ve asla taslakta yoktur. Bunun yanında nitelik isteyen biz avukatların isteklerine cevaz veremeyecek amir hüküm ise şu şekildedir. Artık stajyer avukatların başka işlerle uğraşmasının önü açılmış yani ilgili avukatların memurluk veya sigortalı olarak başkaca işlerde çalışmasına izin verilmektedir. Bu tasarı uygulamaya konulur ise mesleğimizde kalitenin dibe buracağından kimsenin şüphesi olmaması gerekir. Bir avukatın başka işlerle uğraşmasına izin veren veya aksi düşünüldüğünde bir avukatı tabiri caizse bedava avukat olarak bir icra takip elemanı olarak kullanmaya mahal veren bu uygulamanın önünde savunma olarak savunmadayız. Yetkili ve etkili olması gerekenlerin görevlerini yapmaya da hazırız. Önceki kurultaylarda almış olduğumuz kararların aksine oluşturulan bir tasarının düşüncelerimize vurulmuş olan bir zincir olduğunu herkese tekrar hatırlatıyoruz. · Avukatlık kanunu tasarısı ile vücuda getirilmek istenen bir diğer uygulama da avukatlık bürolarının şirketleşmesi ve bu şirketleşmenin de sermaye şirketi olarak tezahür etmesi durumudur. Avukatlar tacir değildirler. Bazı büyük hukuk bürolarının neoliberal istemlerinin yolunu açan bu kodifikasyon çalışmasına karşı olduğumuzun delil önceki sonuç bildirgelerimizdir. Genç savunmanın iradesin vurulmak istenen zincir kabul etmemle birlikte şubeler aracılığı ile sadece kazanç sağlama adına getirilen ve sömürü düzenini ucuz işçi avukatlığın önüne açacak olan bu düzenlemeyi kabul etmiyoruz. Bizler eski Roma’da para almadan savunma yapan filozofların mesleğini icra ediyor isek, amacımız kazancımıza kazanç katmaktan öteye içinde fiilen bulunduğumuz dosyanın ve hakkın bekçiliği ve savunmasıdır. Bizler bizden kilometrelerce uzaktaki dosyalarda sırf şirketiz diye dosya alan ve sürümden kazanan Türk Ticaret Kanunu’na tabi olan bir zihniyetin neferleri değiliz. TBB’nin bu konuda üzerine düşeni yapmaya geç kalmış olduğu bu yanlıştan dönmeye davet ediyoruz. · Avukatlık kanunu tasarısı ile yabancı avukatlık şirketlerinin önünün açıldığı açıktır. Ve bu şirketlerin taslağa göre TBB’ye bağlı olmayacağı da maddeleştirilmiştir. Burada sermaye şirketlerinden bahsediyorsak, kanunu dolanmak suretiyle bu danışmanlık ve dava işlerini gören yabancı danışmanlık bürolarından bahsediyorsan TBB yetkililerinin önceki sonuç bildirgelerini okumaya tekrar davet ediyorum. Biz kanuna karşı hile yolunu kullananlara dik durun dememize rağmen, bu tacirlere yasal zemin hazırlayan zihniyeti kabul etmiyoruz. Bu zihniyet iktidarın veya muhalefetin zihniyeti olması bizim işimiz veya ilgi alanımız değildir. bizim ilgi alanımız savunma kelimesi ile başlar ve savunma kelimesi ile biter. · Avukatlık kanunu ile getirilmek istenen diğer bir düzenleme ise ucu açık olan reklam hususudur. Burada büyük şirketlerin önünü açan kanun küçük avukatların tabelalarına dahi göz dikmiştir. Avukatlık kanununda geçen reklam ile ilgili maddede tanıtım ibaresinin yer almasından bizim algıladığımız büyük şirketlerin reklamlarıdır. Biz genç avukatlar karineleri bildiğimiz gibi mefhumu muhalifi ile de ilgilenmeyi bilecek nitelik ve nicelikteyiz. Tabelaları kapı önüne alan zihniyetin büyük neoliberal kartellere reklam yapma iznin vermeyeceği bu kanunun lafzından çıkmamaktadır. Herkesi mesleğimizin itibarını ortadan kaldıracak düzenlemeler karşısından dik durmaya çağırıyoruz. · Yine baro başkanlığı seçimlerinin 4 yılda bir yapılması yönündeki avukatlık kanunu tasarısını kabul etmek mümkün değildir. Avukatlık milletvekilliği ile eş değer bir meslek değildir. TBB’nin oluşumunda her baronun iki delege ile katılımını öngören alternatif maddenin baroların iradesine karşı bir saldırı olduğu ve büyük baroların iradesini bitirmek üzere getirilmiş bir düzenleme olduğu açıktır. Baroları siyasallaştırmak isteyen bu düzenlemenin karşısında durmak bizim görevimizdir. Yine baro yönetim kurullarına ve TBB yönetim kurullarına huzur hakkı ödenmesi yönündeki tasarı bu mesleğin özünden uzaklaştığının bir kanıtıdır. Bizim huzur hakkı adı altında ödeme almaktan öteye huzurlu bir mesleği yani savunmayı icra etmek gibi bir amacımız vardır. 8.MASA ( KENDİ HESABINA ÇALIŞAN AVUKATLARIN SORUNLARI) Kendi hesabına çalışan avukatların daha çalışma ofisini açtığı andan başlamak üzere çok uzun yıllar ekonomik sorunlarla mücadele ettiği bir gerçektir. Ekonomik sorunların nedenleri arasında avukatlık mesleğinin tekeli altında bulunması gereken işlerin son zamanlarda daralmış olması, başka meslek grupları tarafından yine avukatların kullanılması vasıtasıyla icra edilmesi, reklam yasağının olmasına rağmen fiilen uygulanmaması ve haksız rekabetin yoğun olarak yaşanması gösterilebilir.
Masamızın tespit ettiği ve üzerinde uzlaşmaya vardığı sorunlar ve çözüm önerileri şu şekildedir: a.) Avukatlık mesleğinin icrası için gerekli ofis ve donanımına sahip olmak için gerekli maddi imkanın yetersiz olması Barolar Birliği ve Baroların finans kurumlarıyla anlaşma yapmak vasıtasıyla ilk üç yılı ödemesiz, düşük faizli ve uzun vadeli kredi sağlanması. Yine Sosyal Güvenlik Kurumu ile anlaşma yapmak sureti ile avukat yardımcılarının sigorta primlerinin yarısının devlet tarafından finanse edilmesi. KOSGEB’le protokol hazırlanmak suretiyle avukat ofislerindeki donanımların hibe olarak alınmasının sağlanması. Bursa Barosunda uygulaması olduğu üzere ilk üç yıl baro aidatlarının yarı oranda alınması. b.) Asgari Ücret Tarifesinin altında vekalet ücreti ile iş kabul edilmesinin önüne geçilmesi. Anayasa ve yasalarla güvence altına alınmış sözleşme serbestisi ilkesine aykırı olmaksızın o yıl ilan edilen asgari ücret tarifesine göre belirlenen bedelin baro hesabına yatırılmak sureti ile avukatın hesabına aktarılması buna ilişkin yasal düzenlemenin gerçekleştirilmesi için gerekli girişimlerin yapılması c.) Haksız Rekabet ve reklam yasağı · Global Şirketlerin dayatması sonucu Türkiye gündemine oturan yabancı hukuk firmalarının Türkiye’de büro açabilmeleri ile ilgili her türlü tartışmanın dahi karşısında olduğumuzu bildirir, avukatlık mesleğinin vatandaşlık esasına dayalı imtiyazının korunması gerektiğini genç avukatlar olarak kamuoyuna duyururuz. · Avukatlık Kanun Taslağının 62 vd. Maddelerinde şube açmaya imkân veren düzenleme avukatlık mesleğinde tekelleşme sorununu doğuracağından bu düzenlemeye karşı olup 62 vd. maddelerinin taslaktan çıkarılmasını öneriyoruz. · Avukatlık Şirketleri uygulaması teklifine karşı “ AİLE AVUKATLIĞI “ sisteminin Türkiye Barolar Birliği bünyesinde yapılacak bir düzenlemeyle hayata geçirilmesini öneriyoruz. · Avukatlık Kanun taslağının reklam yasağının belirli koşullarla kaldırılmasını öngören 74. Maddesinin taslaktan çıkarılması · Tarafımızca bazı İl Tüketici Hakem Heyeti Üyesi Avukatların mesleklerini haksız rekabet yaratarak şahsi menfaat elde ettiği tespit edilmiş ve masamızca bu husus gündeme getirilmiştir. Baroların Disiplin Kurulları tarafından bu şikayetlerin dikkate alınarak meslek etiğine aykırı davranan bu meslektaşlarımızın tespit edilmesi ve haklarında gerekli disiplin işlemlerinin başlatılması. · Bir kısım avukatlık bürolarının Call Center kurmak suretiyle iş teminine yönelik çalışmalar yaptığı tespit edilmiş ve yine baronun bu hukuk dışı çalışmalara karşı etkisiz kaldığı gözlemlenmiştir. · Uzman Avukat unvanı ile yazılı ve görsel basında yer alan meslektaşlarımız tüm disiplin ve etik kuralları hiçe sayarak haksız rekabet yaratmakta ve reklam yasağını delmektedir. Avukatlar arasında hiyerarşi olmadığı gözetilerek bu uygulamada bulunan avukatın unvanına kamuoyunda çok bilinirliğine siyasi duruşuna ya da hangi davanın avukatı olduğuna bakılmaksızın karşı durularak gerekli yasal yaptırımlar derhal geliştirilmelidir.
9. MASA (KAMU AVUKATLARININ SORUNLARI İÇİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ) a) 659 sayılı KHK kapsamında çalışan kamu avukatlarının STATÜ’ ve ‘ÖZLÜK HAKLARI’ açısından, benzer kariyer meslek gruplarına verildiği şekliyle ‘ek gösterge, özel hizmet ve makam tazminatı’ gibi haklardan yararlandırılması için yasal düzenleme yapılması gerekmektedir. b) Bu çerçevede kamuda çalışan avukat ve hukukçuların; -A Grubu kariyer meslek sınıfına alınmalarını, -Ek göstergelerinin en az 3600’e çıkartılmasını, -2000 makam tazminatı verilmesini, -Diğer meslek grupları gibi mesleğe 8. dereceden başlatılmalarını, -Özel hizmet tazminatı oranlarının avukatlar için %200’e, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve diğer hukuk işleri müdürleri için %230’a çıkartılması gerekmektedir.
c) 659 sayılı KHK kapsamında çalışan kamu avukatlarının, iş yükü ve strese karşı güvence teşkil edecek olan ‘mesleki sorumluluk sigortası’ zorunlu hale getirilip, prim tutarının idarelerince karşılanması konusunda bir çalışma yapılması gerektiğini düşünmekteyiz. d) Avukatlık Kanunu taslağının 49. maddesinin 9. fıkrasında düzenlenen idare lehine hükmedilen vekalet ücretinin kamu avukatlarına bu kapsamda 1 yıl içinde ödenecek vekalet ücretleri, ''kendi aylık brüt maaşlarının 1 yıllık toplam miktarını geçemez'' şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir. e) Avukatlık hizmetleri bulunan kamu kurum ve kuruluşlar ile özel bütçeli idarelerce çıkarılan yönetmeliklerde ihale üyesi olarak kamu avukatının görevlendirilmesini engelleyen yasal düzenlemenin yapılması gerekmektedir. f) Disiplin usullerinde, Avukatlık Yasasına aykırı düzenlemelere son verilmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Disiplin soruşturması açma ve ceza verme yetkisinin Avukatlık Yasasında düzenlenerek söz konusu yetkinin Adalet Bakanlığına verilmesi gerekmektedir. g) 659 sayılı KHK kapsamında çalışan kamu avukatlarının, yıllık izinlerinden kullanılmayan günlerinin emeklilik sürelerine eklenmesinin adil ve hakkaniyete uygun olacağı düşünülmekte olup bu konunun yasa ile düzenlenmesi gerekmektedir. h) 663 Sayılı KHK nin 54. maddesi ile görevi esnasında şiddete maruz kalan Sağlık Bakanlığı personelinin hukuki yardımlarının, Bakanlık avukatları tarafından yapılmasını öngören yasal düzenlemenin, kamu avukatının iş yükünü gereksiz yere arttırması ve serbest çalışan avukatlar açısından hak kaybına neden olması sebebiyle kaldırılması gerekmektedir. i) Kamu avukatı olarak mesleğe yeni başlayan avukatlara öncelikle hizmet içi eğitim verilmeden mali ve cezai sorumluluk yüklenmemesi ile birlikte her yıl düzenli olarak iki ayrı periyot halinde eğitim verilmesi hususunda yasal düzenlemenin yapılması gerektiğini düşünmekteyiz. 10. MASA (ÖZELLİKLE MESLEĞE YENİ BAŞLAYAN AVUKATLAR LEHİNE OLMAK ÜZERE CMK VE ADLİ YARDIM BENZERİ UYGULAMALAR GİBİ YENİ GELİR ALANLARI OLUŞTURULMASINA DAİR DÜŞÜNCELER) a. CMK ve Adli Yardım sistemlerinde Genç Avukatların öncelikli olarak görev alması için Kıdem sınırlamasının getirilmesi gerekmektedir.Bu sınırlama meslekte ki kıdeme göre 5 yıllık bir sınırlama şeklinde olabilir.CMK ve Adli Yardım ücretlerinin ödenme süresinin kısaltılması gerekmektedir. CMK görevlendirmelerinde Karakol,Savcılık ve Mahkemeye sevk durumunda tek ücret ödenmesi uygulamasından vazgeçilmelidir.Her soruşturma aşamasına ayrı ücret ödenmelidir. CMK görevlendirilmelerinde yol ücretleri arttırılmalı gerçek bedeller ödenmelidir. Bu görevlendirmelerde ki dağılımın adil bir şekilde yapılması için bazı barolar tarafından kullanılan OCAS gibi sistemlerin her baroda zorunlu hale getirilmesi gerekmektedir. CMK görevlendirilmesi 5 Yılın altındaki suçlar için de yapılmalıdır. b. Aile Hekimliği uygulaması örnek alınarak,Aile Avukatlığı sisteminin yasal düzenlemeye kavuşturulması ,uygulamaya geçirilmesi ve yaygınlaştırılması sağlanmalıdır.Bu hizmet karşılığında Aile Hekimliğine verildiği gibi ücretlendirme düzenlenmelidir.Bu yapılırken Genç Avukatlara öncelik tanıyacak şekilde düzenleme yapılmalıdır. c. Zorunlu Hukuk Sigortası düzenlemesinin getirilmesi.Şahısların sağlık sigortalarının olması gibi Hukuk Sigortalarının da zorunlu olarak yapılması gerekmektedir.Kişilerin hukuk sigortası olduğunda hem sigorta yaptırmış olan kişinin kolaylığı söz konusudur hem de hukuk sigortası olan kişinin davasını takip ederken vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin ödenmesi rahatlığı oluşacaktır. d. Özellikle trafik kazalarında Sigorta Şirketlerinden tazminatların alınması konusunda aracılık yapan,kendisini yetkili ilan eden şirketlerin bulunduğu izlenmektedir.Bu şirketler Avukatın yapması gereken işlemleri Avukatlık Yasası’na aykırı olarak kendilerinin takip edebileceği konusunda reklam vermektedir.Bu da Avukatların iş kaybına neden olmaktadır.Avukatlık Yasasında bu konuda cezai müeyyidelerin eklenmesi gerekmektedir. e. Arabulucuk sisteminde getirilen 5 Yıllık kıdem zorunluluğunun kaldırılması ya da düşürülmesi gerekmektedir. f. Uzlaştırma görevinin sadece avukatlara verilmesi gerekmektedir.Bu konuda yasal düzenleme yapılmalıdır. g. Danışma ücreti ve dilekçe ücretlerinin alınabilmesi için Arzuhalcilik sistemi gibi ilkel bir sistemden kişilerin hukuki haklarını en iyi şekilde kullanmalarını sağlayacak düzenlemelere geçilmesi gerekmektedir. h. Noterler Avukatların yapması gereken işlemleri yapmaktadırlar ve sayıları özellikle az tutulmaktadır. Noterlere tanınan yetkilerin önüne geçilmesi bu konuda TBB nin daha etkin olması gerekmektedir.Noterlerin yaptığı işlemlerde Avukatın rolü arttırılmalıdır.Avukatlara da münhasıran noterler tarafından yapılan ve resmiyet kazandırılan sözleşmelerin yapabilme yetkisi, ihtarname keşide etme ,aslı gibidir vb belgeleri düzenleme ve tebligat çıkarma yetkisi verilmelidir. Veraset ilamlarının düzenlenmesinde Avukatlar tamamen devre dışı bırakılmıştır. Noterlerin düzenleyeceği Veraset İlamı belgesinde Avukatında imzasının bulunması koşulu getirilmelidir.Miktarı yüksek olan Kamu İhalelerinde Avukat bulundurma zorunluluğu getirilmelidir.Bu konu da Genç Avukatların görev üstlenmesi sağlanmalıdır. i. İl ve İlçe vergi dairesi ve tapu müdürlüğü gibi kurumlarda avukat bulundurma ve avukat ile işlemlerin yürütülmesi zorunluluğu getirilmeli. j. Şirketler için iş sağlığı ve iş Güvenliği hakkında her şirketin avukat bulundurma zorunluluğu olması ve işçilere haklarını anlatacak eğitim seminerlerini verme yetkisi tanınması gerekmektedir k. Mesleğe yeni başlayan Genç Avukatlar ,MEB’nın eğitim hizmetlerinde görebv alabilmelidir.Bu kapsamda İlköğretim den başlamak üzere kişilerin anayasal hakkı olan Hak Arama Özgürlüğü , Hukuk Bilgisi ve Adalet Anlayışının gelişmesi için eğitim verebilmelidir. l. Barolar bünyesinde adliyede görev yapacak Hukuki Yardım ve Şiddet Önleme ve İzleme vb masalar oluşturulmalıdır. Bu masalarda görev alacak Avukatlar nöbet sistemiyle belirlenmeli,Genç Avukatlara öncelik verilerek yeni gelir alanları yaratılmaldır. m. Anonim şirketlerde ve Yapı koop.de Avukat tutma zorunluluğunun sınırlarının kaldırılması ve Limited,Komandit vb şirketlerde avukat bulundurma zorunluluğu getirilmesi gerekmektedir. n. KDV ler düşürülmeli, Avukatın vergi yükü hafifletilmelidir.
11. MASA (MESLEKTAŞLARIN KİŞİSEL VE MESLEKİ DONANIMLARININ ARTTIRILMASI İÇİN YAPILABİLECEK ÇALIŞMALAR )
a. Teknolojinin geliştiği noktada Avukatlık mesleğinin nasıl daha iyi yapılabileceği konusunda çalışmaların yapılması, bu hususta Avukat 4.0 projesinin TBB tarafından desteklenmesi ve geliştirilmesi b. Avukatlık mesleğinin daha etkin ve verimli yapılması için gerekli mesleki yazılımların ve sair teknolojik desteğin Türkiye Barolar Birliği marifetiyle yürütülmesi ve belirli bir standarta kavuşturulması. Ofis yazılımlarının veya web tabanlı yazılımların kullanımının desteklenmesi ve bu sistemin uyap entegrasyonun yapılması. c. Meslekte uzmanlaşma konularında kriterlerinin yasa taslağında belirtildiği gibi niceliksel veya yaşa veya tecrübeye dayalı değil de nitelik eğitim ve profesyonel meslek uygulamasına dayalı olarak yeninden düzenlenmesi d. Mesleki içi sertifikalı eğitimlerin TBB nezdinde merkezde yapılmasından ziyade bunun e-öğrenme konusunda, uzaktan eğitim ve mümkünse ücretsiz şeklinde zaman ve mekandan bağımsız hale getirilmesi. e. Avukatların kişisel gelişim noktasında eksikliklerinden yola çıkılarak sertifikalı eğitim programlarının (diksiyon eğitimi, hitabet sanatı, topluluğa konuşma, etkili görüşme, büro yönetimi, v.s.) zorunlu hale getirilmesi f. TBB nezdinde bir dijital ortam ve online kütüphane oluşturulması ve Avukatların hizmetine ücretsiz olarak sunulması. g. Mesleğin geleceği ve nereye gittiği konusunda TBB bünyesinde teknolojik gelişmelerin ve mesleğe ilişkin sair çalışmaların verisinin oluşturulması ve mesleğin geleceği konusunda ARGE çalışması yapılması ve teknolojinin getirdiği henüz bilinmeyen kazanç kapılarının avukatlık mesleğine kazandırılması. Özellikle avukatlığın sınırlarının belirlenmesi noktasında anket ve veri eksikliğini (ölçme/değerlendirme) eksikliği, h. Uyap üzerinde avukat sorgulama yetkileri arttırılmalı. Akıllı telefon ve mobil imza ile ilgili uygulamaların arttırılacak meslektaşların hizmetine sunulması i. Avukatlık Mesleğinde; salt niceliksel bir artışın meslek gelişimine bir fayda sağlamayacağı göz önüne alındığında Türkiye genelinde Hukuk Fakültelerinin sayısına sınırlama getirilmesi. j. Avukatların bürolarından veya bulundukları yerdeki adliyelere kurulacak bir sistemle görüntülü olarak duruşmalarına girmelerinin sağlanması hatta bürolarından şehirdışındaki duruşmalarına katılmalarını mümkün kılacak teknolojik donanım ve altyapının oluşturulması. k. Avukatlık yasa taslağı konusunda; Taslaktaki 5. Madde Avukatlığıa kabulde engeller konu başlığı altında 1. fıkrasının a bendinin kaldırılması ve yasa taslağının irdelenerek aleyhe düzenlemeler konusunda istişarede bulunup yeni yasal düzenlemeler konusunda önerilerde bulunulması.
DENİZLİ BAROSU ADANA BAROSU AFYONKARAHİSAR BAROSU AKSARAY BAROSU AMASYA BAROSU ANKARA BAROSU ANTALYA BAROSU AYDIN BAROSU BALIKESİR BAROSU BATMANBAROSU BİLECİKBAROSU BİTLİS BAROSU BURSABAROSU ÇANAKKALEBAROSU ÇANKIRIBAROSU EDİRNE BAROSU ERZURUMBAROSU ERZİNCANBAROSU ESKİŞEHİR BAROSU GAZİANTEPBAROSU GİRESUNBAROSU HATAYBAROSU ISPARTABAROSU İSTANBULBAROSU İZMİRBAROSU KARABÜK BAROSU KARAMANBAROSU KASTAMONU BAROSU KAYSERİ BAROSU KIRIKKALEBAROSU KIRŞEHİR BAROSU KİLİSBAROSU KOCAELİ BAROSU KÜTAHYABAROSU MANİSA BAROSU MARDİN BAROSU MERSİN BAROSU MUĞLA BAROSU MUŞ BAROSU NİĞDEBAROSU SAKARYABAROSU SAMSUNBAROSU SİİRT BAROSU ŞANLIURFA BAROSU TEKİRDAĞ BAROSU TRABZON BAROSU UŞAK BAROSU ZONGULDAK BAROSU |