Bilindiği üzere, elim bir terör saldırısı sonucunda meslektaşımız Savcı Mehmet Selim Kiraz'ı kaybettik. Savcımızın yaşamını yitirdiği bu hain saldırıyı tezgahlayanları, olayda yaşanan istihbarat zaafiyetininin sorumlularını tespit ederek açıklamak ve yargı önüne çıkarmak devlet olmanın gereği ve devlet adamı olmanın sorumluluğudur. Ancak; sorumluluğunun ve görevinin gereğini yerine getirmesi gerekenlerin, bunun yerine sorumluluğu üzerlerinden atmaya çalışarak, yaşanan olayın hiçbir yerinde bulunmayan avukatları olayın içine sokma ve zan Altında Bırakarak toplumun önüne atma çabası içine girdiklerini görmekteyiz. Etik değerlerden nasibini almamış bir kısım medya kuruluşu ve mensuplarını da yanlarına alarak, bu vahim olayı avukatlara ve savunmaya saldırmak için bahane gibi gösterip, kasıtlı bir algı operasyonu başlatılmıştır.
O günden bugüne kadar yapılan tüm açıklamaların içerikleri olayın gerçeklerinden uzak ve tamamen avukatlık mesleği ve savunmayı hedef alır mahiyettedir. Bununla hedeflenen yalnızca avukatlar değil, avukatların savunduğu, esasen halka ait olan kutsal savunma hakkıdır.
Bu açıklamalar ve hedef göstermeler tesadüfi değildir. Rahatsızlık duyulan konu, kurulmaya çalışılan "yürütmenin yargı üzerindeki tahakkümüne", kuvvetler ayrılığı ilkesini ortadan kaldırma teşebbüslerine, temel hak ve özgürlüklere yönelik saldırılara karşı Avukatların ve Baroların yüksek sesle verdiği tepki ile onurlu ve dik duruşlarıdır. Ülkemizde yürütmenin yargı üzerindeki baskısı ve tasarrufları Avukatlara ve Barolara ağır bir sorumluluk yüklemiştir. Görevlerinin gereğini yerine getirerek son derece dik bir duruş sergileyen, birlik-beraberlik içinde hareket eden Barolar ve Avukatlar bu nedenle olağan hedef haline getirilmeye çalışılmaktadır. Avukatlara ve Barolara yönelen bu saldırı ve algı operasyonunun sebebi tam olarak ve açıkça budur.
Meselenin avukatların aranması ya da x ray cihazından geçerek adliyelere girmesi ile hiçbir ilgisi yoktur. Avukatın üzerinin aranması işin bahanesi olup, yok edilmek istenenin Avukatın temsil ettiği değerler olduğu bilinmelidir. Bu algı operasyonun amacı, vatandaşlarımızı Avukat güvencesinden mahrum bırakmak, avukatları ve baroları da itibarsızlaştırmaktır.
Tarafsız kalması gereken yetkililerin bu konumlarını yitirerek, bir meslek grubuna ve Barolara karşı takındığı tutum Anayasal konumları ile bağdaşmamaktadır. Sorumluluk sahiplerinin yapması gereken; üzerlerine vazife olmayan "avukatları itibarsızlaştırma çabası" yerine, hiçbir zaman bu kadar itibarsızlaşmamış ve güven yitirmemiş olan "Türk yargısının itibarını yeniden sağlamaya çalışmak" olmalıdır.
Dün Milano Adliyesi'nde bir vatandaş, bir avukatı ve bir hakimi silahla vurmuştur. Ne İtalya Devlet Başkanının ne de Başbakanının aklından avukatları suçlamak ve olayı avukatların aranmasına bağlamak geçmemiştir. Bu arada Konya'da bir vatandaş da Adliye içerisinde kayınpederini "cüzdanının içerisine saklayarak adliyeye soktuğu belirtilen bıçakla" yaralamıştır. Avukatlar, adliyelerde ilk kez yaşanmayan bu güvenlik zaafiyetinin asla sorumlusu değil ancak defalarca ve en çok mağduru olan kişilerdir.
Ayrıca hedef tahtasına oturtmaya çalışılan İstanbul Baro Başkanı Sayın Av. Ümit Kocasakal, çağrılması üzerine, risk alarak, kaçınmayarak üstlendiği İNSANLIK GÖREVİni yerine getirdi diye İNSANLIK DIŞI iftiralara ma'ruz kalmaktadır. Av.Ümit Kocasakal'a yapılan her saldırı savunmaya ve tüm avukatlara yapılmaktadır. Açıklamaları kınıyor ve herkesi sorumlu davranmaya, avukatları hedef göstermek yerine tezgahın faillerini bulmaya, Yargı'dan ve özellikle savunmadan ellerini çekerek asli görevlerini yerine getirmeye davet ediyoruz.
ARAMA hevesinde olanların ANLAMASI için belirtiriz ki; Fahri bir unvanla giyilmesi mümkün olmayan, ancak hak edenlerin giyebileceği, altındasadece emek, mücadele, bilgi, adalet anlayışı, onur, edilen yemine sadakat bulunan, cübbeleri ile savunmayıtemsil eden avukatların ve baroların her zamanki gibi dimdik ayakta olduğunu; hiçbir gücü ve kişiyi efendi kabul etmediklerini ve bundan sonra da etmeyeceklerini, hiçbir tehdit ve baskıya boyun eğmeyeceklerini bir kez daha kamuoyunun bilgisine sunarız.
Saygılarımızla. 10.04.2015
AYDIN BAROSU
BALIKESİR BAROSU
BİLECİK BAROSU
BURSA BAROSU
ÇANAKKALE BAROSU
DENİZLİ BAROSU
EDİRNE BAROSU
İZMİR BAROSU
KIRKLARELİ BAROSU
KOCAELİ BAROSU
MANİSA BAROSU
MUĞLA BAROSU
SAKARYA BAROSU
TEKİRDAĞ BAROSU
UŞAK BAROSU
YALOVA BAROSU