BASIN AÇIKLAMASI
Tarih: 21.03.2025 | Okunma Sayısı:
44
DENİZLİ BAROSU OLARAK İSTANBUL BAROSUNUN YANINDAYIZ
İstanbul Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyelerinin yapmış oldukları açıklamalar gerekçe gösterilerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan haksız soruşturma ile İstanbul Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyelerinin görevlerine son verilmesi talepli hazırlanan davaname sonrasında, İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesince hukukun esas ve usulleri hiçe sayılarak İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyeleri olan davalıların 21.03.2025 tarihinde görevlerine son verilmesine karar verilmiştir.
İstanbul Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerinin görevden alınmasına dair karar; Anayasa ve Avukatlık Kanunu’nda güvence altına alınan, savunma makamının bağımsızlığına ve demokratik meslek örgütü niteliğine açık bir müdahale teşkil ettiği açık olup, seçimle göreve gelen Baro yönetimlerinin, ısmarlama kararlar ile görevden uzaklaştırılması, hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu gibi, avukatların örgütlenme özgürlüğüne ve meslek kuruluşlarının özerkliğine de doğrudan zarar vermektedir.
Barolar sadece avukatların meslek örgütü değil, toplumun adalete erişimini güvence altına alan anayasal kuruluşlardır. Bu nedenle, Barolara yönelik her türlü müdahale, sadece meslek örgütünü değil, doğrudan yargının bağımsızlığını ve vatandaşların da adalete erişim hakkını ihlal etmektedir. Demokratik meşruiyetini genel kurul seçimlerinden alan Baro Yönetim Kurulu Üyelerinin, hukuki temelden yoksun bir şekilde görevden alınması, savunma makamının işlevsizleştirilmesine ve yargı erkleri arasındaki dengenin bozulmasına ve vatandaşların adalete olan güveninin yok olmasına sebep olacaktır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi içtihatları, avukatların meslek örgütleri aracılığıyla bağımsız savunmayı temsil etme hakkının demokratik toplumun vazgeçilmez unsurlarından biri olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, İstanbul Barosuna yönelik bu kararın, ulusal ve uluslararası hukuk normlarına aykırı olduğu açıktır.
Bilinmesini isteriz ki savunma makamını oluşturan biz avukatlar; tarih boyunca susmadık, boyun eğmedik ve hukukun mücadelemizden asla vazgeçmedik. Bu hukuksuzluklar istenilenin aksine biz avukatları yıldıramayacak olup, her türlü hukuksuzluğun karşısında avukatları; mesleğimize ve topluma karşı olan sorumluluğumuz çerçevesinde daha da güçlendirecektir.
Farkındayız! Bu karar, sadece İstanbul Barosunu hedef almamaktadır.
Biliyoruz! Bu karar, tüm avukatları, tüm baroları ve hukuk devleti idealine inanan herkesi ilgilendiren bir hukuksuzluğun göstergesidir.
Ancak! Bilinmelidir ki hukuk devleti, savunmayı susturarak değil, bağımsız ve güçlü bir savunma ile yaşatılabilecektir.
Denizli Barosu olarak, hukukun üstünlüğünü ve bağımsız savunmayı koruma kararlılığımızı bir kez daha vurguluyor; İstanbul Barosu ve tüm baroların demokratik meşruiyetine yönelik her türlü müdahaleye karşı hukuk çerçevesinde mücadelemizi sürdürdüğümüzü ve sürdürmeye de yılmadan devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.
RESİM GALERİSİ