BASIN AÇIKLAMASI
Tarih: 8.03.2023 | Okunma Sayısı: 254

BASIN AÇIKLAMASI

Büyük bir yıkımın yaralarını sarmaya çalışarak karşıladığımız, her zamankinden daha güçlü şekilde birbirimize sarıldığımız, el ele verdiğimiz; birlikteliğin, dayanışmanın ve mücadelenin ne denli elzem olduğunu hissettiğimiz bir 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Bir parçamız hala yas içindeyken, diğer parçamızın eşitlik ve adalet arayışı içinde haykırdığı; yas, öfke, isyan ve umudun aynı anda yaşandığı bir 8 Mart&S230; 

Bu yıl 8 Mart'ı depremde kaybettiğimiz kadınlara ithaf ettik.

Kadınlar, depremden değil; cehalet, tedbirsizlik, rant hırsı yüzünden öldü. 

Kadınlar, en yakınlarının; baba, ağabey, eş, sevgililerinin şiddeti sebebiyle öldü. 

Kadınlar, her şiddet eyleminde sığındıkları adli makamlardan, şiddete uğradıkları eve dönmek zorunda kaldıkları için öldü. 

Kadınlar, sokak ortasında, ölmek istemiyorum diye haykırırken hatta polisin yanı başındayken öldürüldü. Şiddete tanık olanlar kafasını çevirdi, kadınları şiddetin görmezden gelinmesi öldürdü.

Depremden etkilenen kadınlar barınma, yemek, hijyen gibi asgari ihtiyaçlarının karşılanmasında dahi eşitsizliklerle karşı karşıya kaldı. Erkek egemen zihniyet, yaşanan her felaketin ardından kadın şiddeti yarattı. Haklarına erişemeyen kadınlar, son çare olarak sığındıkları erkekler tarafından öldürüldü. 

Kadınlar,  'KADIN CİNAYETİ' denilen kavramın hala var olmasından utanıp başını öne eğmeyenler, kazanımlarımızı küçümseyenler hatta gözden çıkarmaya çalışanlar, yükümlülüklerini yerine getirmeyenler ve dahi yükümlülüklerini yerine getirmeyi reddedenler yüzünden öldü. 

Bugün 8 Martta kimsenin günümüzü 'kutlamasını' istemiyoruz. Çiçekler, hediyeler istemiyoruz. Uzun mücadeleler sonucu elde edilmiş kazanımlarımızın elimizden alınmasına izin vermeyeceğimizi bilmenizi istiyoruz. 

Haklarımız doğuştan sahip olduğumuz insan haklarıdır: eşit, şiddetsiz, güvende yaşam hakkımızın artık ihlal edilmemesini istiyoruz. Taleplerimiz kimsenin lütfu değildir. Sözleşme bizimdir. Haklarımız doğuştan bizimdir. 

Koskoca bir yas evinde olsak da güçsüz değiliz; biriz, hep birlikteyiz. Hüzünlü, umutsuz, karamsar değiliz; öfkeliyiz. Kimsesiz değiliz; birbirimizin yaralarını yine biz sarıyoruz, mücadele umudumuzu yine el ele biz yeşertiyoruz. 

Bugün, Sekiz Mart; ataerkiye, ayrımcılığa, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yarattığı şiddete karşı mücadelemizi sürdüreceğimizi,  Mustafa Kemal Atatürk ve laik Türkiye Cumhuriyetinin ışığıyla ve mücadelelerimizle edinilmiş haklarımızın ve kazanımlarımızın elimizden alınmasına izin vermeyeceğimizi; yeniden yürürlüğe konuluncaya değin defaatle ve altını çizerek, İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NDEN VAZGEÇMEYECEĞİMİZİ bir kez daha haykırdığımız gündür. 

Depremde kaybettiğimiz emekçi tüm kadınlar, mücadelemizde ışığınız sonsuza kadar bizimle.

DENİZLİ BAROSU KADIN HAKLARI KOMİSYONU

ETKİNLİK TAKVİMİ

23.11.2024
AV. UFUK KÖK
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.