Değerli Meslektaşlarım, Kıymetli Basın Mensuplarımız,

Aslında bugün burada toplanmamızın nedeni, ekonomik şiddete uğrayan mesleğimizin sorunlarını konuşmak ve Adalet Bakanlığı ile yapılan görüşme içeriğini anlatmak, eylem planlarımızın ne olacağını kamuoyuna aktarmaktı.

Ancak dün İstanbul Barosu’na kayıtlı meslektaşımız Avukat Servet BAKIRTAŞ’ın yaralama suçu nedeniyle mahkum olup, cezaevinden yeni çıkan ve kendisine karşı açılan tazminat davasının geri çekilmesini isteyen, ancak bu talebi reddedilince tehditlere başlayan katil zanlısının önce meslektaşımızı sonra da dava açan müvekkili öldürmesi, mesleğimize uygulanan ekonomik şiddetin önüne geçmiştir. 

Bu hazin olay, yıllardır her fırsatta dile getirdiğimiz, avukatın baktığı davayla özdeşletirilmesinin sakatlığını bir kez daha göstermiştir. Toplumdaki bu sorunlu bakışın altında yatan nedenler bellidir. Avukatlara ve savunma mesleğine yönelik saldırılar, avukatsız yargılama emelleri, bilinçli ya da bilinçsizce yapılan hedef göstermeler, medya araçlarındaki yanlış haberler, biz avukatları can güvenliği tehdidi altındaki meslekler sıralamasında ilk sıraya yerleştirmiştir.

Bizler, temel hak ve özgürlüklerin en yılmaz savunucusuyuz. Bizim için özgürlük en temel haktır.

Ancak yaşam hakkı, özgürlüğün ve hak aramanın önündedir.

Tek bir avukatın ölümü dahi kabul edilemezken, sistemsel saldırı ve seri cinayet halini alan bu vahim olaylardan toplumsal ders çıkarılmasını beklemek gecikmektir. Tüm kurum ve baroların ivedilikle etkili eyleme geçmesi gerekmektedir. 

Biz avukatlar mesleğimizi adaletin tecellisi için yapıyoruz. Bu nedenledir ki savunma olmazsa, “yargılama olmaz” diyoruz. Öylesine kutsiyet yüklüyoruz ki mesleğimize, bir özel müdafi olmazsa, bu katil zanlısını da “bir avukat” savunacak.

Bizler, avukatların da bulunduğu toplumun tüm kesimlerinin bu mesleğe saygı duymasını istiyoruz. Bunun için elimizden gelen her türlü hukuki mücadeleyi sonuna kadar yürüteceğimize dair sizin huzurunuzda söz veriyoruz.

Yine maalesef ki dün Konya’daki doktorumuz Ekrem KARAKAYA da mesleğini icra ettiği sırada katledilmiştir. Tüm sağlık camiasına başsağlığı diliyoruz.
Ancak bu konu ile ilgili yapılan eleştiri ve tepkilerin meslektaşlarımızın katledilmemesinde gösterilmemesi kabul edilebilir bir durum değildir.

Hekim  olmayınca sağlık,
Sağlık olmayınca varlık kalmayacak.

Avukat kalmayınca savunma,
Savunma kalmayınca hukuk,
Hukuk kalmayınca huzur kalmayacak.

Bir avukatın görevi başında katledilmesinin tüm toplum tarafından sessiz kalınmasını, biz Denizli Barosu olarak kabul edemiyoruz.

Amacımız kamu görevini engellemek değildir. Ancak gerek ekonomik gerekse fiziksel şiddete maruz kalan avukatlık mesleğinin sorunlarının tüm toplum tarafından benimsenmesi gerekmektedir.

Artık bildiriler yazmak, yaslar tutmaktan bıktık. Sanıkların ağırlaştırılmış müebbet hapislere mahkumiyetleri acımızı hafifletmiyor …

Artık sözler tükenmiştir. 

Şimdi eylem zamanı.

Bu nedenle, Baromuz Yönetim Kurulu’nun olağanüstü toplantısında almış olduğu karar gereği, bugünkü duruşmalara acil ve tutuklu duruşmalar hariç girmeme ve yine bugün saat 08:00’den başlayarak yarın saat 08:00’e kadar 1 gün boyunca CMK görevlendirmelerinin durdurulmasına karar verilmiştir.

Meslektaşımıza Allah’tan rahmet, bütün meslektaşlarımıza başsağlığı dileriz. 

DENİZLİ BAROSU BAŞKANLIĞI