BASINA VE KAMUOYUNA
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine bağlı Hayvan Rehabilitasyon ve Bakımevinde yaşandığı iddia edilen olaylara dair açıklamamızdır.
“Bilindiği üzere bir süredir Diyarbakır Hayvan Barınağında hayvanlara ait yiyecek ve ilaçların satıldığı, hayvanların bilerek öldürüldüğü, ölülerin çöpe atıldığı, hayvanlara birtakım eziyetler yapıldığı yönünde birçok iddia Avusturya'da yaşayan Diyarbakırlı hayvansever Filiz Kaya tarafından fotoğraf ve videolarla desteklenerek ülke gündeminde yer almaktadır.
Yaşanan katliamın ardından Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü konuyla ilgili soruşturma başlatırken, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanı Vahap Saçaklıdır yaptığı açıklamada ‘hayvanların öldürüldüğü iddiasının gerçeği yansıtmadığını, görüntülenen hayvanların boğuşurken birbirini öldürdüklerini ifade etmiştir.
Hayvan ölülerini incelenmek üzere Elazığ’a göndereceklerini belirten Saçaklıdır, otopsi sonucunu basınla paylaşacaklarını ifade etmiştir.
İddia edilen olayların ardından Hayvan Hakları Komisyonumuz Diyarbakır Büyükşehir Belediyesiyle irtibata geçmiş, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tüm iddiaları yalanlamıştır.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine bağlı Hayvan Rehabilitasyon ve Bakımevinde yaşandığı iddia edilen olaylara ilişkin soruşturmalar henüz sonuçlanmamış olsa da ülkemizde hayvanlara karşı şiddet olayları her geçen gün artmaktadır.
Anayasamızın 56. maddesi; “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir” hükmünü içermektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tüm canlıların yaşama hakkını korumakla yükümlüdür.
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 1. maddesinde Kanun’un amacı; hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamak olarak tanımlanmış, 4. maddesinde, bütün hayvanların eşit doğduğu ve bu kanun hükümleri çerçevesinde yaşama hakkına sahip oldukları belirtilmiş, 6. maddesinde; “Sahipsiz ya da güçten düşmüş hayvanların, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı Zabıtası Kanununda öngörülen durumlar dışında öldürülmeleri yasaklanmış,” 14. maddesinde “ Hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak, acımasız ve zalimce işlem yapmak, dövmek, aç ve susuz bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmak, bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ve psikolojik acı çektirmek” yasaklanmıştır.
Sahipli hayvanların öldürülmesi TCK’nın 151/2. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçu oluştururken sokak hayvanları için idari yaptırım öngörülmüş olması Hayvanları Koruma Kanunundaki düzenlemeye açıkça aykırıdır. Bu noktada canlılar arasında ayrım yapılmakta ve sahipsiz hayvanlar canlı sayılmamaktadır. Bu durum açıkça eşitlik ilkesinin ihlalidir.
5199 sayılı kanunun artık yetersiz kaldığı ve 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununda değişiklik yapılmadığı takdirde ülkemizde yaşanan hayvan katliamlarının son bulmayacağı açıkça ortadadır.
İddia edilen olayların ardından Diyarbakır Barosu Hayvan Hakları Merkezi gerek kurumsal gerekse şahıs olarak tüm tarafları ve Baroların Hayvan Hakları Merkezleri/Komisyonları, dernek ve STK’ler ile koordinasyon halinde olacaklarını açıklamıştır. Hayvan Hakları Komisyonumuz Diyarbakır Barosu Hayvan Hakları Merkezi ile irtibat kurmuştur.
Denizli Barosu Hayvan Hakları Komisyonu olarak Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine bağlı Hayvan Rehabilitasyon ve Bakımevinde yaşanan vahşetin aydınlatılması ve şüphelilerin en ağır şekilde cezalandırılması için Diyarbakır Barosu Hayvan Hakları Merkezi ile koordinasyon halinde olduğumuzu ve tüm sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyunun bilgilerine sunarız.”
DENİZLİ BAROSU HAYVAN HAKLARI KOMİSYONU