2. GENÇ AVUKATLAR KURULTAYI
Tarih: 20.11.2013 | Okunma Sayısı: 8659

16-17 Kasım 2013 tarihinde 48 Baronun katılımıyla Eskişehir Barosu’nun ev sahipliğinde II. Genç Avukatlar Kurultayı yapıldı. Türkiye Barolar Birliği ve Eskişehir Barosu’nun işbirliğiyle düzenlenen kurultaya Baro Başkanımız Avukat Müjdat İLHAN, Baro Başkan Yardımcımız Avukat A. Cengiz KILIÇ, Avukat Kerem Tahir ÜZELCE, Gençlik Meclisi Başkanı Avukat Uğur COŞKUN, Gençlik Meclisi Başkan Vekili Avukat Kerem ONUR, Gençlik Meclisi Sekreteri Avukat Yıldıray Demirci, Gençlik Meclisi Üyeleri Avukat Seçkin ÇİZMECİ, Avukat Fulden YILMAZ, Avukat Engin YILDIZ, Avukat İbrahim OKKAYA, Stajyer Avukat Samet TAŞ, Stajyer Avukat Baran ERİŞ katıldı.  

II. GENÇ AVUKATLAR KURULTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ

BASINA VE KAMUOYUNA
16-17 Kasım 2013 tarihinde 48 Baronun katılımıyla Eskişehir Barosu’nun ev sahipliğinde düzenlenmiş bulunan II. Genç Avukatlar Kurultayı’nın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Kurultayın ilk gününde, katılımcı Baroların yazılı ve sözlü sunumları gerçekleştirilmiş; ikinci gününde ise tespit edilen sorunlar ve çözüm önerileri üzerine çalışma grupları oluşturulmuştur. Divan Başkanlığı’na sunulan 2 önerge oy çokluğu ile kabul edilmiştir. Bu önergelerden ilki;

  • Bundan sonra düzenlenecek olan 3. Genç Avukatlar Kurultayı’nın Mayıs 2014’te gerçekleştirilmesi ve sonraki tüm kurultayların da her yılın mayıs ayında yapılması kararlaştırılmıştır.
  • Önergelerden ikincisinde ise bundan sonra gerçekleştirilecek olan kurultaylarda ilk gün doğrudan çalıştay şeklinde gerçekleştirilmesi kararlaştırılmıştır.

Oluşturulan komisyonların almış oldukları kararlar konu başlıklarına göre şu şekildedir;

  • 1. GRUP
  • A- BAĞLI ÇALIŞAN AVUKATLARIN SORUNLARI

Türkiye Barolar Birliği’nin ortaya koyduğu “Bir AvukatYanında , Avukatlık Ortaklığında veya Avukatlık Bürosunda Ücret Karşılığı Birlikte Çalışan Avukatlar Yönergesi” bir avukat yanında veya avukatlık ortaklığında veya avukatlık bürosunda bağlı çalışan avukatların sorunlarının çözümü açısından önemli bir başlangıçtır. Ancak; normlar hiyerarşisi ve mevcut mevzuat dikkate alındığında yönergenin kanunların altında yer alması, çıkabilecek olan uyuşmazlıklarda ilgili yönergenin uygulanabilirliğini sorgulanabilir hale getirmektedir.

Bunun yanında iş mevzuatı ile yönergenin çelişebilecek olan hükümlerinin iptal müeyyidesine tabi olması veya kadük olması karşılaşılabilecek bir diğer sorundur. Sözleşme serbestisinin geçerli olduğu hukuk sistemimizde ilgili yönergeye karşı eleştiriler ilgili serbestinin ihlal edildiği yönünde yapılacak gibi görünmektedir. Bağlı çalışan avukatların özlük haklarının ve çalışma koşullarının özellikle ücret hususunun kanunla koruma altına alınması zorunlu hale gelmiştir.

Ayrıca ilgili yönergeyi aşmak için veya kanunlaştığı takdirde kanuna karşı hileye başvurulmasının yolu, bağlı çalışan avukatın ilgili hukuk bürosunda çalışan yerine ortak olarak gösterilmesi olarak tezahür edebilecektir. Bu nedenle Türkiye Barolar Birliği’nin, avukatlık ortaklıklarının tamamının barolarca tespiti ve barolarca ilgili sözleşmelerinin tamamının yapılmasının sağlanması hususunda yeni bir süreç başlatması gerekmektedir.

  • Bağlı çalışan avukatların fiziki koşullarının avukatlık mesleğine ve mesleğin onuruna yakışacak bir düzeye getirilmesi, mesleğimizin geleceği açısından önem arz etmektedir. Her ne kadar bu hususta yaptırım uygulanması zor görünse de, Baroların bağlı çalışan avukatların fiziki koşullarının iyileştirilmesi için çalışma yürütmesi gerekmektedir.

  • B- KAMU AVUKATLARININ SORUNLARI
  • Vekil olarak yargı mercilerinde temsil yetkisi Avukatlık Yasası’nın 35. Maddesine göre sadece avukatlara ait bir haktır. Ancak 659 sayılı KHK ile avukat olmayanların da vekalet ücretinden yararlanmasının yolu açılmıştır. Avukatlık tekeline aykırı bu düzenlemenin kaldırılması gerekmektedir. Ayrıca kamudaki hukuk müşavirlerinin de avukat olma zorunluluğunun getirilmesi gerekmektedir.
  • Kamuda çalışan avukatların mali ve özlük hakları mesleğin önemi ve saygınlığına yakışır şekilde yeniden düzenlenmelidir. Öneri olarak;
  • Avukatlığın kariyer meslek sınıfına alınması, ek göstergesinin en az 3600’e çıkarılması, 2000 makam tazminatı verilmesi, mesleğe 8. Dereceden başlatılması ayrıca vekalet ücreti limitinin tümüyle kaldırılması, aksi halde limitinin yükseltilmesi gerekmektedir.
  • Disiplin usullerinde Avukatlık Yasası’na aykırı düzenlemelere son verilmelidir. Avukatlık Kanunu’nun 58. Maddesine uygun olarak, Adalet Bakanlığı’nın izni ile disiplin soruşturmasının başlatılması uygulaması getirilmelidir.
  • Mesleki sorumluluk sigortası uygulaması getirilerek sigorta ücretlerinin avukatın çalıştığı kurumca karşılanmasına ilişkin düzenleme yapılması gerekmektedir.
  • Kamu avukatlarının da Barolara kaydolmasının zorunlu hale getirilmesi ve aidatlarının kurumlarınca karşılanması ve bu konunda yasal düzenlemesi yapılması gerekmektedir.
  • Kamu avukatlarına ilişkin tüm bu sorunların çözümüne ilişkin Avukatlık Kanunu’na paralel bir yasal düzenlemenin yapılması gerekmektedir.
  • C- RUHSAT HARÇLARI VE BARO AİDATLARI
  • Adalet Bakanlığı ve Türkiye Barolar Birliği tarafından ayrı ayrı alınan ruhsat harcının tamamen kaldırılması gerektiği düşünülmektedir. Ancak mevzuatımız gereği bu tip belgelerin değerli belge hüviyetinde olması nedeniyle harçların tamamının kaldırılması söz konusu olamasa da, ilgili harçların ¼ e indirilmesi konusunda gerekli girişimlerin Türkiye Barolar Birliği ve Adalet Bakanlığı nezdinde gerçekleştirilmelidir.
  • Yine ruhsata bağlı damga vergisi alınmasından vazgeçilmesi hususunda Maliye Bakanlığı ile görüşme yapılması öngörülmüştür.
  • Barolara ilk kayıtta alınan giriş keseneklerinin ödenmesi konusunda mesleğe ilk başlayan bazı meslektaşlarımızın ödeme zorluğu yaşadığı açıktır. Bu nedenle ilgili keseneklerin taksitlendirilebilmesi hususunda gerekli çalışmaların yapılması gerekmektedir.
  • Meslekte ilk üç yılını dolduruncaya meslektaşlarımızın yıllık baro keseneğinin ve baro zorunlu giderlerine katılım payının yarısını ödemeleri konusunda tüm barolarda yeknesak uygulamanın hayata geçirilmesi için TBB tarafından tavsiye niteliğinde barolara görüş bildirmesi gerekmektedir.

D- VERGİ VE DİĞER MALİ MESULYETLERDEN KAYNAKLANAN SORUNLAR

  • Tüm vergi mevzuatında değişliklerin yapılması TBMM komisyonlarının güncel konusudur. Bu bakımdan serbest meslek erbabı olarak faaliyet gösteren doktorlar ve diğer meslek grupları gibi avukat gelirleri üzerinden ödenen KDV oranının %18’den %8’e indirilmesi hususunda TBB’nin kanun çalışmaları sırasında müdahil olarak kanunlaştırmada etkin rol oynaması öngörülmüştür.
  • 0-5 yıl kıdemli avukatlara 30.000,00 TL gelire kadar vergi muafiyeti tanınması veya vergiden istisna tutulması, 30.000,00 TL üstü gelir için vergi oranının düşürülmesi yönünde Maliye Bakanlığı ile gerekli çalışma ve görüşmelerin vergi mevzuatı değişiklikleri sırasında görüşülmesi öngörülmüştür.
  • Gelir Vergisi Kanunu ile KDV Kanunu kaynaklı vergiyi doğuran olay açısından kaynaklanan tüm sorunların giderilerek avukatların vergilendirmesi hususundaki çelişkilerin muktezalara bile gerek kalmadan net olarak giderilmesi için kanun koyucuya gerekli bildirimlerin yapılması öngörülmüştür.
  • CMK kapsamında görevlendirilen müdafii ve vekillere ödenen ücretlerden vergi kesintisi yapılması, CMK’nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 13. Maddesine açıkça aykırılık teşkil ettiğinden bu vergi kesintilerinin tamamen ortadan kaldırılmalıdır.
  • CMK görevlendirmelerinde, Başsavcılık İdari işler tarafından ödenen yol ücretleri ile ilgili maliyece yapılan tüm kesintilerin kaldırılması öngörülmüştür.
  • CMK ile ilgili ödenen avukatlık ücretleri hakkında önceden düzenlenmesi savcılıkça talep edilen Serbest Meslek Makbuzunun ödeme ile düzenlenmesi veya Serbest Meslek Makbuzunun kesildiği andan itibaren en geç 1 ay içinde ödenmesi için Adalet ve Maliye Bakanlığı ile konunun istişare edilmesi öngörülmüştür.
  • Merkez Harcama Yönetmeliği 29/b maddesi uyarınca serbest meslek makbuzunun teslimi zorunlu evraklar arasından çıkarılması öngörülmüştür.
  • E- GÜNDEM DIŞI KONULAR
  • I. ve II. Genç Avukatlar Kurultayı’nda alınan kararların uygulanabilirliği hakkında denetçi bir organ oluşturulması öngörülmüştür.
  • Avukatın gelir vergisinden düşebileceği kalem sayısının arttırılması öngörülmüştür.
  • Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen avukatlık ücretinin asgari tutarının avukatın bağlı bulunduğu baroya yatırıldığına ilişkin belgenin dava açılırken dilekçe ekinde sunulmasının dava şartı haline getirilmesi, bu belgenin sunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, Baroya yatırılan asgari ücretler üzerinden %10 tutarında bir kesintinin avukatlar arasında dağıtılmak üzere oluşturulacak bir havuz hesabına aktarılması, kesinti yapıldıktan sonra kalan miktarın en geç 15 gün içerisinde ilgili avukatın hesabına yatırılması, bu havuz hesabının kuruluş ve işleyişi ile ilgili Yönetmelik’in TBB tarafından hazırlanması öngörülmüştür.

  • 2. GRUP
    A- BARO YÖNETİMLERİNDE TEMSİL VE ÖRGÜTLENME SORUNU:
  • Avukatlık Kanunu’nda ‘genç avukat’ tanımının olması gerekmektedir. Genç Avukat tanımı ‘5 yılı bitirmemiş ve otuz yaşı aşmamış avukatlar.’ şeklinde olmalıdır.

Avukatlık Kanunu’nun 90. Maddesinin 1. Fıkrasında; ‘Yönetim Kurulu üyeleri levhada yazılı ve avukatlıkta en az beş yıl kıdemi olan avukatlar arasından seçilir.’ Hükmü bulunmaktadır. 90. Maddenin değişikliği için Türkiye Barolar Birliği’nin Olağan Üstü Genel Kurulu’na yetiştirilmek üzere önerge verilmesi ve söz konusu maddenin değişiklik için TBMM’nde görev alan meslektaşlarımızla da görüşülerek kanun değişikliği için destekleri sağlanmalıdır. Buna bağlı olarak 103 ve 108. Maddenin de ilgili değişikliğe uyarlanmalıdır. Önerge içeriği ‘Baro yönetim kurulları için; yönetim kurulu 9 veya 11 avukattan oluşan barolarda en az iki yönetim kurulu üyesi avukatın genç avukatlar arasından seçilmesi, 7 avukattan oluşan barolarda ise 1 yönetim kurulu üyesinin genç avukatlar arasından seçilmesi’ şeklinde olmalı, ayrıca Denetim ve Disiplin Kurullarında da bu şekilde değişikliğe gidilmelidir.

  • TBB Delegeleri için, her baronun Delege Sayısının %20’si oranında genç avukatlardan delegasyonun oluşturulması gerekmektedir.

B- CMK Ücret Tarifesinin AAÜT’ne Göre Düşük Olması ve Ödemelerdeki Gecikme Sorunu:

CMK Müdafiliği sırasında yapılan yol giderleri ve görev gereği yapılacak her türlü masrafların tam ve sistemli bir şekilde ödenmelidir.

  • CMK Ücret Tarifesinin, AAÜT’ne uyarlanması için gerekli kanuni düzenlemeler yapılmalıdır.

CMK ücretlerinin tahsilinde vergi ve stopaj muafiyetlerinin getirilmesi için gerekli kanuni düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Bu doğrultuda, Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uyguluma Şekli Hakkında Kanunun 13. Maddesine açıkça aykırılık teşkil eden bu vergi kesintileri tamamen ortadan kaldırılmalıdır.

  • Her Baro, kendi içerisinde CMK ödemelerinde yaşanan gecikmeleri önlemek için gerekli çalışmaları yapmalıdır.

Otomatik CMK atama sistemlerine bazı Baroların halen geçmemiş olması büyük bir sorun teşkil etmekte ve adaletsizliklere sebep olmaktadır. Bu sisteme geçmeyen Baroların, otomatik CMK atama sistemlerine geçilmesi için, Barolar Birliği tarafından teşvik edilmesi gerekmektedir.

  • Soruşturma ve kovuşturma evrelerinde, CMK Müdafilerine karşı olan tavırların değişmesi hususunda çalışmaların yapılması gerekmektedir.

Çocuk İstismar Merkezlerinde ifade alımlarında müdafilerin saf dışı bırakılması engellenmelidir.

  • C- BAĞKUR PRİMLERİ İLE İLGİLİ SORUNLAR:

BAĞKUR ödemelerinde %33,5 oranında sigorta primi ödemesi de yapıldığından, ilgili avukatın hastalanması halinde avukata geçici iş göremezlik ödeneği almasının sağlanması gerekmektedir. Bu konuda Barolar Birliği ve ilgili kurumlar nezdinde gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

  • Meslekte 5 yıl dahil avukatlarda BAĞKUR primleri ödemeleri konusunda muafiyet getirilmesi ve bu konuda ilgili kurumlarla gerekli düzenlemelerin yapılması için çalışmalar yapılmalıdır.

BAĞKUR prim borçlarının yapılandırılması konusunda, Barolar Birliği nezdinde çalışmalar yapılmalıdır.

  • E-HACİZ uygulamasının 2014 yılında başlayacak olması nedeniyle avukatlar ile müvekkilleri arasında yaşanabilecek sorunların önüne geçilmelidir.

D- CMK VE ADLİ YARDIM LİSTELERİNDE GENÇ AVUKATLARIN YAŞADIĞI SORUNLAR:

CMK Müdafiliği konusunda stajyerleri ve genç avukatları kapsayacak uygulamalı eğitimler yapılmalıdır.

  • Otomatik atama sistemlerinde; 5 yıldan fazla kıdeme sahip CMK listesindeki yer alan avukatlardan, genç avukatlara nazaran verilecek puanın en az 2 kat puan verilmesi sağlanarak genç avukatlar lehine pozitif ayrımcılık yapılmalıdır.

Dava Açma Harç Ve Giderleri İle İlgili Öneriler: Dava harç ve giderlerinin baştan peşin olarak alınması yargılamanın hızlanmasını sağlamak yerine, aksine vatandaşların hak arama özgürlüğünün önünde büyük bir engel oluşturmaktadır. Söz konusu durum Anayasa’ya da aykırı bir durum oluşturmakta, bu nedenle dava harç ve giderleri ile ilgili olarak Barolar Birliği ve Adalet Bakanlığı nezdinde ciddi ve kapsamlı bir çalışma yapılarak düzene kavuşturulması gerekmektedir.

  • 3. GRUP
  • A- ARABULUCULUK YASASINDAN KAYNAKLANAN SORUNLAR:

1-) 1. Genç Avukatlar Kurultayında bu konuda alınan arabuluculuk ile ilgili görüşlere katılmakla birlikte uygulamaya giren arabuluculuk yasası ve bu yasa doğrultusunda ilk sınavın gerçekleştirilmiş olması, arabuluculuğa fiilen işlemeye başlayacak olduğu hususu düşünüldüğünde bu uygulamada ortaya çıkacacak sorunlara ilişkin görüşlerimizi belirtmek gerekmiştir
2-) Arabuluculuk sisteminin şu andaki Türk Hukuk sistemi açısından yerinde ve zamanında olmadığı sonucuna varılmıştır. Arabuluculuk sisteminin uygulama şeklinin mesleğin itibarı ve güvenilirliği konusunda ileride problemler doğuracaktır.
3-) Arabuluculuk için 5 yıllık kıdem şartı aranmasının uygun olmadığı sonucuna varılmıştır. zira arabuluculuk için yapılan yazılı ve sözlü mülakat zaten bir yeterlilik ölçüyüken kıdem şartı aranması gerekli değildir. diğer taraftan mülakat uygulaması lıyakatın önüne geçecek ve arabulucu vasfının kazanılması bakımından adaletsizliğe yol açabilecektir.
4-) Arabuluculuk uygulamasının bu haliyle haksız rekabete yol açabilecektir.

  • B- HAKSIZ REKABET SORUNU:

1-) Yasaya aykırı olarak asgari ücret tarifesi altında ücret alımının ve masraf alınmaksızın işe başlanılması malesef mesleğimize "herşey dahil avukatlık" şeklinde yeni bir tanım kazandırmıştır. Bu durumun önüne geçebilmek adına avukatlık asggari ücret tarifesinde belirtilen vekalet ücreti ve o hukuki yardım için gerekli olan masraf avukatın bağlı bulunduğu baroya yatırılmalıdır. Bu sistemin oturması zaman alacağından bu süreçte belirttiğimiz bedellerin müvekkilden alındığına dair banka dekontunun bağlı bulunulan baroya işe başladıktan 20 gün içerisinde sunulması zorunlu hale getirilmelidir.
2-) 1. Genç Avukatlar Kurultayı'nda yabancı avukatların ve hukuk şirketlerinin ülkemizde faaliyet göstermesi ve yabancıların ve meslektaşlarımızın şubeleşmek suretiyle tekelleşmenin önüne geçilmesi için daha kararlı ve somut adımların atılması gerekmektedir.
3-) Haksız rekabetten en yoğun olarak etki,lenen grubun genç avukatlar olduğu ve baroların disiplin ve yönetim kurullarının bu konuda gerekli ve yeterli sonuçları elde edemediği kanaati hasıl oılduğundan disiplin ve yönetim kurullarında genç avukatların temsilinin sağlanması ve bu konudaki gerekli yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.

  • C- AVUKATLARIN KOLLUKTA YAŞADIĞI SORUNLAR

1-) Kollukla yaşanan temel sorun dosyanın avukat tarafından incelenmesinde çıkartılan zorluklardır. Kanunen dosyanın avukat tarafından vekaletname olmaksızın incelenmesi konusunda bir engel bulunmamasına rağmen kolluğun keyfi uygulamalarının engellenmesi için TBB’ nin bu konuda iç işleri bakanalığı ve adalet bakanlığından tavsiye kararı istemesi ve alınan bu kararın TBB tarafından tüm baro başkanlıklarına gönderilmesi.
2-) kolluğun bu konuda eğitilmesi ve yine bu konuda avukat hakları merkezlerinin tüm barolarda daha aktif çalışmasının sağlanılması gerekmektedir.

  • D- TUTUKLU AVUKATLARIN DURUMU

Yargının hızla siyasallaştırıldığı ülkemizde, avukatlar adaletin garantisidir.Bu nedenle görevini yapan avukatlara yönelik keyfi uygulamalar, gözaltılar, tutuklamalar, avukatların ofislerinin ve evlerinin aranması temelde avukatlara yapılan bir saldırı değil, toplumsal adalet duygusunu, yargıya olan inancı yok etmeye yöneliktir. Bizler genç avukatlar olarak mesleğimize ve meslektaşlarımıza,ve mesleğimizin itibarına yönelen ve bu yolla tüm topluma zarar veren bu keyfi uygulamaları kınıyoruz. Hangi kanun değişikliği yapılırsa yapılsın kanayan bu yaranın kanun uygulayıcılarının, savunmaya olan husumetlerinden vazgeçmedikçe çözülmeyeceği aşikardır.
Bu nedenle, tek amaçları mesleklerini ifa etmek olan tutuklu ve hükümlü avukat arkadaşlarımızın yalnız olmadıklarını bir kez daha dile getiriyor candan selamlarımızı gönderiyoruz.

4. GRUP

A- AVUKATLIKLA BİRLEŞEBİLEN İŞLER HUSUSUNDA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
1-Uzlaştırma konusunda Barolar tarafından yaptırılacak eğitimler neticesinde sertifikalı uzlaştırmacı listeleri hazırlanarak Cumhuriyet Başsavcılıkları ve Adalet Komisyonlarına bu listelerin bildirilmesi, uzlaştırmacı avukat atamasının yaygınlaştırılması ve sertifikasız olanların uzlaştırmacı olarak kabul edilmemesi gerekmektedir.
2-Özellikle adliye personellerine yaptırılmakta olan satış memurluğu gibi iş ve işlemlerim yalnız avukatların yapabileceği işler kapsamında değerlendirilerek bu işlerin avukatlara özgülenmesi gerekmektedir.
3-Yeterince başvurulmasa da hakemlik işlemlerinin avukatlara özgülemesi ve yaygınlaştırılması gerekmektedir.
4-Arabuluculuk sisteminin işleyişi bakımından halihazırda avukatlık mesleğinin icra edilmesinin bir şart olarak öngörülmesi, hukuk fakültesinden mezun olmanın tek başına arabuluculuğa kabul için yeterli olmaması gerekmektedir.
5-Hukuk bilirkişiliği, hesap uzmanı bilirkişiliği vb. bilirkişilik dalları için Barolarca avukatlara muhasebe ve vergi hukuku eğitimleri verilmesi, Bilirkişi atamalarında sertifikalı avukat bilirkişilerinin atamasının öncelikli hale getirilmesi gerekmektedir.
6-Şirketler için denetçi atamalarında avukatlık mesleğini icra eden meslektaşların özgülenmesi, Avukatlık Kanunu’na bu konuda özel düzenleme getirilmesi gerekmektedir.
7-Anonim Şirketler dışındaki diğer şirketlerde de avukat bulundurma zorunluluğu getirilmesi gerekmektedir.
8-Yüksek Öğrenim Kurumlarında Profesör, Doçent sıfatına haiz olanlar bakımından avukatlık mesleğinin korunması açısından ve Avukatlık Reklam ve Rekabet Yönetmeliklerine uygun olarak avukat olmalarına sınırlama getirilmesi; mümkün ise gerekli düzenleme yapılarak tamamen kaldırılması gerekmektedir.
9-Hakim ve Savcıların emekli olduktan sonra Avukatlık Reklam Yasağı ile uyumlu olarak avukatlık mesleğine sınavsız geçiş yapmalarının önüne geçilmesi gerekmektedir.
10-Uzman avukatlık hususunda avukatlık mesleği ile icra etmeyenlerin bu uygulamadan yararlandırılmaması, bu mümkün olmaz ise uzman avukatlık için başvuran avukat olmayanlar açısından sınav şartı getirilmesi ve bu hususların Avukatlık Kanun Tasarısında yer alması gerekmektedir.
11-657 Devlet Memurları Kanunu’na tabi olarak çalışan memurun Avukatlık Stajı için başvurması halinde devlet memuruna ücretsiz izne ayrılma imkanın tanınması bu hususta gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. (Kütahya Barosu temsilcisinin sorun tespiti ile çözüm önerisi)

B- SADECE AVUKATLARIN YAPABİLECEĞİ İŞLER HUSUSUNDA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
1-Dava Takipçilerinin avukatların yargıda yeterince ve etkin şekilde yer alması, hak yoksunluklarının azaltılması ve yargılamanın uzatılmaması amacıyla dava takipçilerinin temsil yetkilerinin alınması, 3 avukatın bulunmadığı yerlerde avukatların büro açması açısından teşvik edilmesi ve yardımda bulunulması, TBB tarafından faizsiz kredi temin edilmesi gerekmektedir.
Dava takipçisi olup Avukat ünvanını kullanmakta olanların tespit edilmesi ile suç duyurusunda bulunulması, Avukat ünvanına haiz olmayan dava takipçilerine vekalet ücretinin 1/4 ü tutarında ücret verilmesi hususunda Hakim ve Savcılarla görüşmelerin yapılması gerekmektedir.
2-Meslektaşın kanayan yarası haline gelen hukuki bilgi ve temele sahip olmayan arzuhalcilerin kapatılması, işyeri ruhsatlarının iptal edilmesi, bu mümkün değil ise konu hakkında yasal düzenleme yapılarak Güveni Kötüye Kullanma, Görevi Kötüye Kullanma, Vergi Kaçırma vb. suçlar bakımından ilgililere ceza tesis edilmesi, ayrıca bu hususlarda Türkiye Barolar Birliği tarafından yasal düzenleme yapılması hususunda girişimde bulunulması gerekmektedir.
3-İl/İlçe Vergi Dairesi, Tapu Müdürlüğü gibi Kurumlarda vatandaşlara yönelik işlemlerde avukat bulundurma ve avukatla temsil zorunluluğu getirilmesi gerekmektedir.
4-Adli yardım kapsamının genişletilmesi, bu hususta Aile Hekimliği modelinin baz alınması gerekmektedir.
5-Staj Eğitim Merkezlerinin tüm Barolar nezdinde uygulanması gerekmektedir.

C- AVUKATLIK ÜCRET SÖZLEŞMESİ HUSUSUNDA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
1-Barolar Birliği tarafından tip ücret sözleşmesi hazırlanmalı, takibi ve denetimi Barolarca yapılmalı, Ücret sözleşmelerinin bir sureti Barolara ibraz edilmeli, Ücret sözleşmesinden doğan uyuşmalıklarda Baroların yetkili olması gerekmektedir.
2-Ücret Sözleşmelerinin Damga Vergisinden muaf olması gerekmektedir.

D- AVUKATIN VE AVUKATLIK MESLEĞİNİN İTİBARI HUSUSUNDA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
1-Hukuksuz gözaltıların engellenmesi, meslektaşlarımıza yapılan saldırılara, Hakim ve Savcıların dayanaksız ve hukuka aykırı uygulamaların önüne geçilmesi ve caydırıcılığı hususunda Baroların ve tüm avukatların seferber edilmesi gerekmektedir.
2-Meslektaşa, mesleğe yapılan saldırılar ve bu hususta yapılan yargılamalarda Türkiye Barolar Birliğinin Barolarla eşzamanlı olarak hareket etmesi, Barolar arasında koordinasyon getirilmesi ile yapılacak basın açıklamalarının ortak iradeyi temsil edip etmeyeceğinin dikkate alınması gerekmektedir.
3-Avukatlara hak ve ödevleri hususunda eğitimlerin ve seminerlerin düzenlenmesi gerekmektedir.
4-Avukatlık Hukukunun Hukuk Fakültelerinde ders haline getirilmesi bir zarurettir.
5-Tüm Hukuk Fakültelerinde ve Avukatlık Stajında Kurgusal Duruşma uygulamasının zorunlu hale getirilmesi gerekmektedir.
6-Avukatlık ve Avukatlık mesleğinin hak ettiği itibarın geri kazandırılması hususunda Kamu Spotu oluşturulması gerekmektedir.

  • 5. GRUP
  • A- HUKUK FAKÜLTELERİNE DAİR SORUNLAR
  • Hukuk fakültelerindeki ezbere dayalı eğitim sorunu; eğitim yerine pratiğe dayalı derslerinde yer almalı, farazi davalara yer verilmeli,
  • Seçmeli dersler olmalı. Türk dili, tarih yerine etkin iletişim, konuşma, diksiyon gibi daha fazla seçmeli derslere yer verilmeli,
  • Test metoduyla yapılan sınavların muhakeme yeteneğini ortadan kaldırması nedeniyle sınav sistemlerinin yoruma dayalı klasik sistem uygulanmalı,
  • Hukuk öğrencilerin adliye, cezaevi, karakol vs mesleğin icrasında muhatap olacakları kurumlara ilişkin bilgilendirilmesi ve bu kurumlarda uygulamanın nasıl işlediğinin öğrenim süresince öğretilmesi,
  • Eğitim süresince zorunlu staj yapılması, bu alanda eğitim sürecinin artırılması, Fakülte sürecinin 4 yıl ile sıkıştırılması yerine kademeli olarak eğitim süresinin artırılması,
  • Avukatlık hukuku derslerinin bütün hukuk fakültelerinde seçmeli ders olarak müfredatta yer verilmesi ve disiplinli bir şekilde kapsamlı bir eğitim verilmesi,
  • Hukuk fakültelerinde lisans eğitiminde uzmanlaşma olmamalıdır. Çünkü lisans dersleri birbiri ile bağlantılıdır. Hukuk fakültesinin amacı temel hukuk formasyonunu vermektir. Uzmanlaşma lisansüstü eğitime bırakılmadır.
  • B- AVUKATLIK STAJI, AVUKATLIK STAJ KABUL VE YETERLİLİK DEĞERLENDİRMESİ;
  • Avukatlık stajına kabul ve staj yeterlilik değerlendirmesinin, artan hukuk fakültesi mezunu sayısı sebebiyle, mesleğin niteliği ve saygınlığının korunması amacıyla getirilmesi gereklidir. Ancak İstanbul ve Muğla Barosu genç avukatlar temsilcileri bu görüşe katılmamaktadır. Söz konusu barolar görüşlerinde; getirilmek istenen sınavların amacı mesleki kaliteyi yükseltmek değil, artan mezun sayısının önüne set çekilmesidir. Sınavı kazanamayan mezunların iş gücü olarak piyasada sömürülmesi gündeme gelebilecektir. Sınavı kazanamayan mezunlar, meslek örgütlerine yabancılaşacaktır. Avukatlık sınavının ÖSYM tarafından yapılması da kabul edilemez. Sorunun çözümü için hukuk fakülteleri denetlenmeli, kontenjanları azaltılmalı ve yetersiz fakülteler kapatılmalıdır. Söz konusu sınavın staja başlamamış hukuk fakültesi mezunları ile mevcut hukuk fakültesi öğrencilerini kapsamalıdır. İstanbul, Muğla Barosu temsilcileri ile Denizli Barosu temsilcilerinden Stj. Av. Baran Eriş sınavın mevcut hukuk fakültesi öğrencileri ile mezunlarını kapsamaması gerektiği görüşündedirler.
  • Avukatlık staj süresinin, staj eğitiminin nitelik ve verim artışı gözetilerek uzatılması düşünülebilir. Ancak sürecin uzaması durumunda stajyerin ekonomik olarak yalnız bırakılmaması gereklidir. Bu hususta staj kredisinin bursa dönüştürülmesi gerekir.
  • Staj eğitiminde yeknesaklık sağlanmalı, TBB standart bir eğitim programı oluşturmalıdır. Staj eğitimi baroların inisiyatifine bırakılmamalıdır. Bu kapsamda birkaç baroyu kapsayacak bölge staj eğitim merkezlerinin oluşturulması düşünülebilir. Staj eğitimini verecek eğitmenlerin mutlaka bir eğitimden geçirilmesi ve eğitmenlere emekleri karşılığında ücret verilmelidir.
  • Stajyer kabul edecek avukatların 5 yıllık mesleki deneyim yanında ayrıca bir eğitime tabi tutulması gereklidir. Stajyer kabul edebilmek için 5 yıllık mesleki deneyim yeterli değildir. Çünkü her iyi avukatın aynı zamanda oldukça iyi bir öğretici olduğu düşünülemez. Bu hususta stajyer kabul edebilecek avukatların bir eğitime tabi tutulması gereklidir.
  • Stajın avukat yanında yapılacak olan kısmında stajyer avukatın yaptığı işler barolar tarafından denetlenmelidir. Staj süresince düzenli periyotlarla stajyer avukat tarafından, yanında staj yaptığı avukat hakkında ihtiyari görüş niteliği taşıyan rapor sunabilme imkanı tanınmalıdır.
  • Staj bitiminde alınan ruhsat ücreti asgari düzeye çekilmeli veya kaldırılmalı ve staj bitiminden itibaren en geç 15 gün içerisinde ruhsatlar avukatlara teslim edilmeli ve ruhsat bekleme süresi içerisinde stajyer avukatların yapabilecekleri işleri yapmaya devam etmesini sağlayacak girişimlerde bulunulmalıdır.
  • C- MESLEK İÇİ EĞİTİM;
  • Meslek içi eğitim olmalıdır, mümkün olduğu kadar küçük gruplarla eğitim verilmelidir. Ancak 82.000 avukatın ne şekilde eğitime tabi tutulacağı hususunda bir sonuca varılamamıştır.

  • 6. GRUP

TBB bünyesinde Genç Avukatlar Kurulu oluşturulmalıdır. Bu Kurul; baroların gençlik meclisi / genç avukatlar kurulu / gen av. temsilcisi nden oluşmalıdır. Her baro bünyesinde gençlik meclisi oluşturulması esas alınmalıdır.
Genç Avukatlar Kurulu üyeliğinde; 0- 5 yıllık kıdem ve 35 yaşı geçilmemesi şartı aranmalıdır.
Genç Avukatlar Genel Kurulunun oluşturulmasında; TBB’ne barolar tarafından gönderilen delege sayısının dörtte biri esas alınmalı ve başkanlar doğal üye olmalıdır. Delege sayısında 25 kotası kabul edilmelidir.
Genç Avukatlar Yürütme Kurulu, dönem başkanı, Ankara, İstanbul ve İzmir Baroları birer üyesi ve 7 coğrafi bölgeden birer üye olmak üzere toplam 11 üyeden oluşmalıdır.
Yürütme Kurulunun görevi, genel kurulun belirlediği çalışma programını oluşturmak ve yürütmek, gerekli görüldüğü halde yayın hazırlamak, Stajyer Avukat Sözcüleri ve Hukuk Faküiteleri Öğrenci Sözcüleri Alt Kurulllarının oluşturması amacıyla çalışma yapmak olmalıdır.

7. GRUP

A- İŞGÖREN AVUKATIN DİĞER BÜRO PERSONELLERİ İLE OLAN İLİŞKİLERİNDEN KAYNAKLANAN SORUNLAR

İşveren avukat,İşgören avukatın, meslek onuruna uygun şekilde çalışabilmesi için uygun çalışma ortamı sağlamalıdır; diğer büro personelinin (sekreter,katip vb.) işgören avukata karşı tutum ve davranışlarını denetlemelidir. İşgören avukatın meslek onurunu zedeleyici tutum ve davranışlara maruz kaldığını tespit etmesi halinde müdahale etmelidir. İşgören avukat da meslek kurallarına uygun olarak çalışmalıdır.

  • B- AVUKATLIK HUKUKUNA İLİŞKİN BİLİMSEL KAYNAK EKSİKLİKLERİ

Avukatların mesleki faaliyetlerinden dolayı karşılaştıkları dava ve soruşturma kararlarından (hukuk,ceza,disiplin) meslektaşları ifşa etmeyecek şekilde Barolar Birliği tarafından bir içtihat bankası oluşturulmalıdır.Buna ilişkin bilimsel kaynak ve verilere ulaşmanın zor olduğu göz önüne alınarak avukatlık hukukuna ilişkin makale dergi ,yayın gibi bilimsel verilerin yine barolar birliği web sitesinde yayınlanması meslektaşların hem hızlı hem de güvenilir şekilde bilgiye ulaşmalarını sağlayacaktır.

Avukatlık hukuku hukuk fakültelerinde seçmeli ders yerine zorunlu ders olarak okutulmalıdır. Böylelikle avukatlar özellikle avukatın tazminat sorumluluğu, cezai sorumluluğu,avukatın disiplin cezası ile sorumlu tutulması , avukatlık meslek kuralları konularında henüz mesleğin başında bilinçlenmiş olacaklardır.

Aynı zamanda Avukatlık hukukuna ilişkin yukarıda sayılan hususlarla ilgili olarak yapılan bilimsel çalışmalar arttırılmalıdır.

8. GRUP

A- AVUKAT HAKLARI MERKEZİNİN GEREKLİLİĞİ VE FAALİYETLERİNİN DÜZENLENMESİ;

Türkiye Barolar Birliği eliyle düzenlenecek Avukat Hakları Merkezinin gerekliliği konulu konferanslar ve ilgili bilgilendirme çalışmaları, seminerleri yapılmalıdır. Bu kapsamda merkezini oluşturmuş olan barolardan Avukat Hakları merkezi temsilcileri rol oynayacaktır.

Türkiye Barolar Birliği bünyesinde yapılacak çalışmalar neticesinde her baronun kendi bünyesinde avukat hakları merkezi kurulması sağlanmalı ve bu merkezlerin etkili bir çalışma yürütmesi sağlanmalıdır.

Gönüllülük esaslı bir çalışma yürütülecek olsa da, avukat hakları merkezinde görev alacak meslektaşlarımıza günün gelişmelerine uygun olarak (sıklıkla) eğitim verilmelidir. Ayrıca bu merkezlerde çalışacak olan meslektaşlarımızın da görevlerinde süreklilik sağlanması gerekmektedir.
Avukat hakları merkezinde görev alacak meslektaşlarımızın CMK'nda olduğu gibi OCAS benzeri bir sistemle olay mahalline en kısa sürede ulaşmasının sağlanaması gerekmektedir.
Türkiye Barolar Birliği bünyesinde merkezi bir avukat hakları yönetim merkezi oluşturulması sağlanmalıdır. Bu merkez yeni kanuni gelişmeleri barolara ve ilgili komisyonlarına derhal bildirmelidir.

B- AVUKATLAR HAKKINDA YÜRÜTÜLECEK DİSİPLİN SORUŞTURMALARI;

Mesleğin eski itibarı geri kazandırmayı tartıştığımız bu günlerde en büyük görev meslektaşlarımıza düşmektedir.

Baro disiplin kurulları " kol kırılır yen içinde kalır " mantığından vazgeçerek objektif değerlendirmeler yapmalı ve kanunda belirtilen cezaları uygulamalıdır. Başlayan soruşturmalar şeffaf olmalı ucu açık bırakılmamalıdır. Aynı konuda hakkında defalarca şikayet de bulunulmuş bazı meslektaşlarımız gerekçe açıklanmaya dahi gerek duyulmaksızın korunmaktadır. Bu durum avukatlar arasında ikili uygulamalara neden olmakta ve halkın avukata olan güvenini sarsmaktadır.

  • 9. GRUP
  • Avukatlık mesleğinde gerek teknolojik gelişmelerin, gerek dünyadaki diğer hukuk sistemlerinin incelenmesi ve sonuçta Türk Avukatlık Sistemi’nde uygulanabilirliği mümkün yenilikçi çalışmaların gerçekleştirilmesi için Türkiye Barolar Birliği nezdinde STRATEJİ/ AR-GE Birimi’nin kurulmasını teklif ediyoruz.

Samsun Barosu Genç Avukatlarla İletişim Komisyonu’nun tasarlayarak uyguladığı ve genç avukatların gelecekte kendilerini yetiştirebilecekleri, uzmanlaşabilecekleri ve yeni kazanç imkânları oluşturabilecekleri alanların tespiti için geliştirilen yeni bir tür eğitim projesi olan AVUKATLIK MENTORLUK Sistemi’ni de kapsayan AVUKAT 4.0 Projesi’nin; TBB nezdinde genç avukatlar meclisi kurulabilmesine ilişkin çalışmalar da dikkate alınarak TBB şemsiyesinde desteklenmesi teklif ediyoruz.

  • AVUKAT 4.0 Projesi’nin Türkiye’deki yerel barolar nezdinde tanıtılarak genç avukatların geleceğe ilişkin mesleki gelişmeleri takip edebilecekleri bir iletişim ağı oluşturulması konusunda bir çalışma yapılması teklif edilmektedir.

  • 10. GRUP

Yönergede eksik bulunan bazı maddeler üzerinde tartışılmış, tartışma sonucunda değiştirilmesine karar verilen maddeler aşağıda sayılmıştır;.
Tüm barolarda genç avukatlar komisyonu veya meclisinin kurulmasının zorunlu olması gerekmektedir.
Yönergenin 5-a ) maddesinde işgören avukatın ücretinin belirlenmesi barolara bırakılmış olup, baroların belirleyeceği ücretin baro yönetim kurulu tarafından tek taraflı olarak değil, genç avukatlar komisyonlarının görüşü doğrultusunda belirlenmelidir.
8-A-3 )Anca, İşgören avukat diğer meslektaşlarına, özellikle vurgusu ile genç avukatların kıdemli avukatlara saygı göstermediği yönünde bir intiba oluşmaktadır. Bu sebeple genel meslek kuralları referans gösterilerek yeniden düzenleme yapılabilir.
8-B-4 ) .bendinin başına ‘aksi kararlaştırılmadıkça’ ibaresi eklenmesi ve 8 B 4 hükümlerinin de 8 A 4) hükmü içinde uygulanması yönünde değişiklik yapılması

11-e ) bendinin sonunda dikkate alınır fiilinin cümle içindeki anlamı yetkili mercilerce takdir hükmü niteliğinde anlaşılabilir, ve bu durum yönergenin uygulanması ve denetimi noktasında eksiliklere meydan bırakabilir Bu noktada ‘dikkate alınır’ ifadesinin uygulanır olarak değiştirilmesi gerekir.
İşveren avukat ile işgören avukat arasında sözleşme yapılması ve bu sözleşmelerin barolara sunulmasının zorunlu olması gerekmektedir.

Sözleşmenin uygulanmasına yönelik olarak barolara yapılan şikayetlerin öncelikle işgören avukatlar temsiliyetinin gözetildiği genç avukatlar kurulu veya komisyonlarınca değerlendirilmesi yönünde değişiklik yapılmalıdır. Ayrıca sözleşmenin uygulanırlığı konusunda baro yönetim kurullarıyla birlikte bu kurul veya komisyonların eşgüdümlü bir şekilde yetkilendirilmesi yönünde değişiklik yapılarak böylece çift başlı bir denetimin sağlanması gerekmektedir.
Hukuki güvenliğin teminatı ve savunmanın bağımsız avukatlarının, II. Genç Avukatlar Kurultay’ında alınan kararların en kısa zamanda hayata geçmesini temenni ederiz.17.11.2013


ESKİŞEHİR BAROSU
ADANA BAROSUAKSARAY BAROSUAMASYA BAROSU
ANKARA BAROSUANTALYA BAROSUAYDIN BAROSU
BALIKESİR BAROSUBARTIN BAROSUBATMAN BAROSU
BİLECİK BAROSUBİTLİS BAROSUBURSA BAROSU
ÇANAKKALE BAROSUDENİZLİ BAROSUDİYARBAKIR BAROSU
DÜZCE BAROSUEDİRNE BAROSUERZİNCAN BAROSU
ERZURUM BAROSUGAZİANTEP BAROSUHATAY BAROSU
ISPARTA BAROSUİSTANBUL BAROSUİZMİR BAROSU
KARAMAN BAROSUKASTAMONU BAROSUKARABÜK BAROSU
KAYSERİ BAROSUKIRŞEHİR BAROSUKİLİS BAROSU
KOCAELİ BAROSUKONYA BAROSUKÜTAHYA BAROSU
MANİSA BAROSUMERSİN BAROSUMUĞLA BAROSU
ORDU BAROSURİZE BAROSUSAMSUN BAROSU
SAKARYA BAROSUSİNOP BAROSUSİİRT BAROSU
SİVAS BAROSUTEKİRDAĞ BAROSUTRABZON BAROSU
TUNCELİ BAROSUUŞAK BAROSUZONGULDAK BAROSU
 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

ETKİNLİK TAKVİMİ

23.11.2024
AV. UFUK KÖK
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.